Muhabbet bâbında açtım bir tarik
Dediler anlasan ne pazarlık var
Adet mi müştaklar olsunlar farık
Aşk şehrinde gör ne bergüzârlık var
Ben yârimden ezel aldım yaramı
Yâr yaramdan izhâr etti çaremi
Dost bâbında yok değildir harâmi
Kim kurtarsa kendin nâmudârlık var
Aşk şehrinin gulâmları boş değil
Boş olanın arzumânı gûş değil
Râhı serbest olmayana hoş değil
Garibin dağında rûzigârlık var
Sen senin adûnu hecâlet eyle
Adûnun hasmıyla muhabbet eyle
Gençliğinde yatma ticâret eyle
Devrân elden çıkar ihtiyârlık var
Bâğı kayır becer tıfıl çağında
Dal versin gül açsın solu sağında
Lâle sünbül biter elin bâğında
Her gün bizim bâğda tipi karlık var
Ehl-i dert nutkunu çıban zannetme
Gösterdiği yolu kaban zannetme
Her gördüğün hûbu hubân zannetme
Sonra hesâbında zehr-i mârlık var
Rûhun ezelinde ne tuttu mekân
Dünyâya gelmekten ne idi devrân
Gam gusssasız yerdi makâm-ı cinân
Velâkin fânide kisb-i kârlık var
Her binaya ezel temel isterler
Temele münâsip kemâl isterler
Hesap nesep sormaz âmel isterler
Der Sümmânî sanma sîm ü zârlık var