can kardeşim hüseyin canbulat’ın rahmetli babası muharrem canbulat’a yazdığı bu gönülden mektubu sizlerle paylaşırken, bilvesile tüm aile erkanına baş sağlığı diliyor, muharrem babamıza allah’tan gani gani rahmet diliyorum.
“Gazozcu Muharrem, tuzcu Muharrem, çok konuşan Muharrem, konuşkan Muharrem, Muharrem agbi, Muharrem amca, Muharrem dayı, Muharrem dede, ‘babam Muharrem’.
Babam 2012’den beri hastaydı ancak 2015’e kadar genel sağlık durumu iyiydi. Son altı aydır ise hastalığı biraz ağırlaşmıştı. Hastalığının ne olduğunu hiç öğrenmedi. Beni sık sık arar ve sağlığıma dikkat etmemi, düzenli doktor kontrolüne gitmemi tavsiye ederdi. Her görüşmemizde Ünye’den, akrabalarımızdan, dostlarımızdan haberler verirdi. Evlilikler, doğumlar, ölümler… Sizlerin haberini babamdan alırdım.
Babam anneme sık sık çiçek alırdı. Çocukluğumdan aklıma kazınmış kokulardan biri babamın anneme aldığı mis kokulu sümbüllerdir. Dört yıl önce kızım İpek’i doğumdan sonra ilk kez gördüğünde gözyaşlarını tutamayışını, ablamın düğününde ona sarıldığında yüz ifadesindeki sevgiyi, gururu, hüznü asla unutamayacağım. Sevgili babacığım, karşılıksız sınırsız, tüm kalbinle sevmek nasıl olur bana öğrettiğin için, “insanlar ne der” diye düşünmeden karşındakine sevgini tüm açıklığınla gösterdiğin için, bize en önemli mirası -arkasından herkesin iyi konuştuğu insan- bıraktığın için, beraber geçirdiğimiz her an için teşekkürler. Seni çok seviyorum.
Oğlun Hüseyin”