Suladı sesin yüreğimin kumulunu
şu şirin tahta kulübede.
Çiçek açtı bahar güneyinde ayaklarımın
kuzeyinde alnımın bir eğrelti çiçeği.
Bir ışık çamı dar boşluğun içinde
türkü söyledi tansız, kaynaksız
ve kan ağlayan içim ilk defa
umut taçları astı çatıya.
Aktı içime o tatlı, uzak ses.
O tatlı, uzak ses tazeldei beni.
Tatlı, uzak, boğuk ses.
Karanlık, yaralı bir geyik kadar uzak.
Ve karda bir hıçkırık kadar tatlı.
Tatlı ve uzak ta iliklerimde.
Çeviri: Erdal Alova