Gül bittiği yeri bilirim dersin
Bilir misin benlik şeytana düştü
Cevahir madenin bulurum dersin
Cevahir bulanlar ummana düştü
Ben Ali’yi gördüm mahbub çağında
Selman’ın çiğninde yolun sağında
Cennetten içeri firdevs bağında
Bülbül figan eyler gülşene düştü
Selman’ın çiğninde bir oğlan geldi
Destur dedi ele bir deste aldı
Muhammed terini gül ile sildi
Ol zaman kokusu insana düştü
Muhammed’i gören canlar ağladı
Sel sel oldu çeşmim yaşı çağladı
Cebrail Habib’in belin bağladı
Kırkların cem’inde erkana düştü
Kırklar geldi her çiçekten derdiler
Koklayıban yüzlerine sürdüler
Her destesin bir güzele verdiler
Gül Muhammed nerkis Selman’a düştü
Cennetin kapısın kırklar açtılar
Tohumunu yeryüzüne saçtılar
Bir üzümü şerbet edip içtiler
Size mescid bize meyhane düştü
Kul Himmet üstadım dilek diledi
Seyyah olup şu alemi eledi
Arafat dağında bir koç meledi
İsmail önünce kurbana düştü