Bunları da Okuyun

    İç Erenköy Şiiri – Necdet Evliyagil

    29 Aralık 2021

    Aşık Veysel Şiiri – Sadettin Kaplan

    29 Aralık 2021

    Bahtıma Bir Remil Attım Şiiri – Ruhsati

    29 Aralık 2021

    Beklerken Şiiri – Afşar Timuçin

    29 Aralık 2021

    İlk Kurşun Şiiri – Kemal Burkay

    29 Aralık 2021

    Seneler Şiiri – Sadettin Kaplan

    29 Aralık 2021

    Devletlü Ol Kişi Ki Senün Bigi Yârı Var Şiiri – Ahmedi

    29 Aralık 2021

    Şiir Sanatı Şiiri – Blaga Dimitrova

    29 Aralık 2021

    Nâ’t Şiiri – Sadettin Kaplan

    29 Aralık 2021

    Sana Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Selim Temo»Ah Tamara Şiiri – Selim Temo

    Ah Tamara Şiiri – Selim Temo

    Selim Temo- Selim Temo
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    mızgin ve frok için
    ah! Tamara

    (bitmemiş bir şiirin ipuçları)

    yaşam ve ölüm
    iki hasım şimdi
    iki şüpheli şahıs
    her an birisindir
    her an ikisi

    ý
    Samanyolu uzanmış sere serpe
    hasat bitmiş
    erzak, kuruyarı istif
    geriye bir şairin hüznü kalmış biçilmedik
    boy vermiş, Başak uçları göbekte!
    incecik bileklerime batıyor ah, Tamara!
    büyüdükçe mi yitiriyoruz saflığımızı?

    Samanyolu çırılçıplak, gece yıldızlı
    dut yaprakları hışırdıyor, orda mısın?

    ý ý
    meyva dalları ağır, yorgun
    er sabah doğuracaklar yarın
    şimdi geceye karışıyorlar simsiyah yapraklarıyla
    kapımın yüzyıllık mavisi
    bir sağımlık çiyi çiçeklerimin
    -en çok şafakta tazedirler
    hep tükenmez bir umudun habersiz sebepleridir

    ağzımda dağılan Toran üzümü
    sapsarı tınazlarla sağılmayı bekleyen harman
    saçları tutuşan dağlar
    havaya akan kuru buhar!
    hep bu umudun dirilişidir Tamara!
    bundan tenim bu kadar esmer
    ve savrulup gidişim
    adı geri verilen diyarlara..

    ııı
    tandırdan ahker eksilmez olmuş
    yapışmış hamuru yakıyor, bu koku oradan
    Batman Çayı, Malabadê’nin ayaklarını öpüyor
    ve tutsaklığının farkında
    bunca yıllık kalıbında böyle aktığı görülmemiştir
    bezgin, biteviye..
    ve sesler eksiliyor geceden
    hasretlik bir Fa vurulmuş en son
    dört Mi yaralı Requiem’den
    Re teslim olmuş, pişmanmış
    diğerleri karanlıktan..

    ama alev aydınlatır dumanı da
    saçılmış bir beyinden içeri
    kara burunlu kara postal
    işte her şey bu kadar açık, Tamara..

    ıv
    adım, soyadım da söyleniyormuş gibi uzundu
    çok dövdüler beni, çok ağaçtan düştüm
    kafamda on dört kırık izi var, sıyrıkları saymadım
    katlayıp katlayıp boyuma uydururdu annem
    yine de çıplak ayaklarımı gizleyemezdi pantolon
    derken kırmızı bir kundura aldılar bir yaz Çermik’ten dönerken
    eskimesin diye hiç giymedim
    sonra ayağıma dar geldi..

    yüzlerce bilye bulurdum düşlerimde
    uyanınca hiçbiri olmazdı
    hep ütüldüğüm günlerde görürdüm
    karığım büyüdü, düşler seyreldi..

    bir sabah ayrı bir dünya, intizam!
    öğretmenin yazısı kadar yabancı..
    paydosta kendi harfleriyle ağlayan annem
    hangisi bendim.. ben hangisiyim..
    biraz Kafka okumak gibi bir şey galiba
    kapkara olmak belki
    belki ismin ne? hâli

    v
    – a ha! bu atlı Mıhlıso’dur
    ilerde itirafçı olacak!
    Nuro bir kolcu daha vurur
    bu kırkıncı!
    sıtma çaputuna birebir ellerinin şifası..

    Edip vurulmuş.
    Edip vurulmuş..
    Edip vurulmuş… hawaaar!

    jandarma.
    sıkıyönetim..
    harekât…

    içtima.
    işkence..
    terörist…

    sıtma.
    verem..
    kolera…

    ölüm.
    yas..
    taziye…

    vı
    dört parçalı göğsümü
    paletler çiğner her gün
    yürür giderler kirpiklerim boyunca
    önüme atılan kardeş başları
    taşırır yoksul gözlerimi de
    inadına ağlamam işte
    acım, yaşadığımca ağlasam bitecek değil!

    birilerinin kahır doluyor içi Tamara!
    birileri yakıyor kendini yunmak için acılardan
    yeter
    yeteeer
    y e e e t e e e e e e e e e r r r…

    vıı
    kaç çiçek kurusu
    kaç kelebek ölüsü
    kaç yüz buruşuğu
    yaşanamayan kaç aşk
    olası kaç heyecan
    kaç eksik ürperti
    hiç saramayacak kaç beden
    bir
    taş
    oynuyor
    yerinden
    bir adam güç bela öpebiliyor sevgilisini
    bir saz kırılıyor
    bir civan uçuruma salıyor ağırlığını
    bir köprü uçuyor bakmaktan
    ellerim yanıyor kâğıtta
    ellerime ağustos yağıyor durmadan
    en çok Baharları ağlıyorum
    bir yanardağın batısında

    vııı
    beklemek zamanı çoğaltır Tamara!
    belki bir deprem, hadi bir deprem
    taşırır yoksul denizleri

    ilk kurşun.
    ilk sağım..
    ilk ağızsütü…

    dışarda fırtına var:
    bütün pencereleri açın!

    ve kederli bir yüze kapanır kapı
    tanrı kadar mağrur kadınlar bekler
    köylerde, şehirlerde acır yalnızlık
    başkasının ölümü: tek gerçek felaket!
    sapsarı bir endişeyle sokaklara çıkılır:

    Ağıt vurulmuş.
    Ağıt vurulmuş..
    Ağıt vurulmuş… ah, heval!

    hiçbir romana sığmayacak
    hiçbir yüzyıla hasretimiz
    alnımdan kırgın sloganlarla bir şehir geçer her gün
    bültenler kelle başı söz eder öldüğümüz ülkeden

    ıx
    soğuk olur anneciğim.. soğuktur beklemek
    soğuktur kör umut biriktirmek sağır beyinlerde
    yeni yükünü yıkmaya benzemez
    ama en az senden eksilen kanlar kadar kutsal
    ve yardan, yarenden yoksun, öylece,
    birbaşına, sebepli bir intihar
    sebepli bir koyverip kendini, arkadan geleceklere..
    yani anneciğim soğuk olur dizinden uzak her yer
    ölüler.. ölümler artar ömründe
    kaygıyla bültenleri izlersin.. soğuktur bahar gelmez
    soğuktur, ihanet artar.. soğuktur, iftira..
    ve ben cüzamlı bir yolcuyumdur kimsenin konuk etmediği
    düşümde bir sevda bulurum, adı: Tamara!
    uzar, uzar sesim sessizlikte, bıkkınlığında sessizliğin
    derken yarına inanmaya başlar birileri
    düşlerinde umut bulur
    saçlarında bölünmüş bir şefkatin sımsıcak izi
    dudaklarında kaçak tütün tebessümü
    ve tokalaşmaları sertçedir, samimidir
    kendi renginde akar Kızılırmak
    Dicle kendi dilinde çalkanır
    ansızın hatırlanmış bir şey gibi

    x
    a a h, Tamara!
    niye mi tutuyorum ellerini
    niye mi dönüyorum köklerime
    sen ki birden çok, çoktan fazla
    ve kelimenin birkaç anlamıyla dişi
    ve ben tutuşmalıyım Tamara
    bir aşk da mutlu bitsin!

    xı
    Ayışığı Sonatı’nı çaldığımız akşam..
    tabanlarım ağırıyor
    bıyıklarım gürültüyle uzuyor
    hışmımdan korkuyorum Tamara!
    bir namlu ucundaki darağacında
    tepinir, tepinir kesilmiş bir kuş gibi içim
    bıraksalar sulardım, dallarına çıkardım yeşilken
    şimdi savaşçılık oynar içimdeki çocuk
    artık hep ebe değil
    ve oyunlarına almıyor Beko’yu..

    korkarak
    üşenerek büyüyen Feyzo’yu vurmuşlar!
    ensesine ölüm sıkılmış, iki el!

    Feyzo vuruldu.
    Feyzo vuruldu..
    Feyzo vuruldu… a a h, heval!

    yaşam ve ölüm
    iki hasım şimdi
    iki şüpheli şahıs
    her an biriyim, Tamara
    her an ikisi,

    94-95

    Ah Tamara Şiiri - Selim Temo Ah Tamara Şiiri - Selim Temo şiiri Selim Temo şiirleri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Çıkan Kısmın Özeti Şiiri – Selim Temo

    Bir Keman Sesini Arıyor Şiiri – Selim Temo

    Peyv Şiiri – Selim Temo

    Jübile Şiiri – Selim Temo

    Bêdeng Şiiri – Selim Temo

    Mes’ut Bir Tesadüf E Altıncı Ve Son Mektup Şiiri – Selim Temo

    Bunları da Okuyun

    Ressam Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    28 Aralık 2021

    Külüm Bile Seni Yakar Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021

    Saçıma Dokunma Şiiri – Akgün Akova

    29 Aralık 2021

    Dağ Rüzgarı Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    28 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Yunus Emre

    Aşk Şiiri – Yunus Emre

    Yunus Emre

    İşitin ey yârenler, Kıymetli nesnedir aşk. Değmelere bitinmez, Hürmetli nesnedir aşk. Hem cefadır hem safâ…

    Namaz Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    28 Aralık 2021

    Hasan’a Mektup – 9 Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021

    Leke Şiiri – Ahmet Günbaş

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Sana Ağyarlardan Olur Mu Vefa Şiiri – Seyrani

    29 Aralık 2021

    Yoksulların Ölümü Şiiri – Charles Baudelaire

    29 Aralık 2021

    Simeon’a Bir Şarkı Şiiri – Thomas Stearns Eliot

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Abdurrahim Karakoç şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Ruhsati şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Karacaoğlan şiirleri Agah şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.