Ölmeye yakınken insan, azalıyor ihtiyaçlar da kalp atışları gibi
Vedalaşmalar ve bir parça huzur, yol üstü lokantalarında çorbayla geçiştirilmiş öğünler
Huzur, kışın sığınılmış, camları buğulanmış bir yol üstü lokantası kadar sıcak
Büyük büyük kesilmiş, hafiften bayatlamaya yüz tutmuş doyurucu ekmekler, huzur
Huzur diyorum, ağzı nemlenmiş tuzluktan bir parça tuz dökebilme sevinci
Sahi senin ağzın nasıl oldu Güler, çok acıyor mu?
Dün gece uyudun mu mesela, evvelki gece, daha evvelki?
Ben kanseri bilirim babam da olmuştu, Faruk da
Kanseri bilirim, burnundan beslenen hastaları,
……….
……….