ya kapandıysa kapı! ya kapandıysa!
anahtarları birisi nehre attıysa
açık unutulmuş bir fermuar gibi aklın
evet, tam da düşündüğün şeyi kastediyorum
-saçma! fermuarlar düşünmez, düğmeler düşünür
yürüyen merdivenleri gizli bir hamal yürütür
doğru çıkarsa hizmetçilerin dedikodusu
hareket eden her şey hareket etmemektedir
bunu bir yere yaz ve devam et
sabah evden çıkarken cebindeydi akşama dönme nedenin
unutursan diye renklerin uyumunu, seslerin
kulaktaki hazır yerini
kapalı perdelerin arkasındaki standart gizi
en çok kullanılan cepte varmış gibi yapmaktan
kimin yazdığını bilmek istemeyeceğin bir not
bütün turnikelerden geçiren açık bilet
itiraz etmeden bakman karşılığında
adın söylendiğinde, en kararlı halinle
-eminim kastettiğiniz benim
ya sen değilse konu, ya `sen’ değilse zamir
bütün ışıkları yaksan da değişmezse
bütün saçlarını kazısan beynine kadar
geriye dönüp silsen de izlerini
elizlerini, ayakizlerini, diz ve dirsek
evlerde, okullarda, sokaklarda bıraktığın
aslında konu yoksa, varmış gibi yapmaktan
o sessizlik dinleri, sensizlik kafirleri
oysa herkes iyi görünecekti, ücreti peşin ödenecekti
iyi olmamız için parklar ve kaldırımlar
kahvaltıdaki hile, akşam yemeğindeki risk
yılda iki piknik, üç huzur, bir çeyrek karşılığında
unut
cebinde bulamadığın, kimselere soramadığın notu
akşam, kravatını gevşetip eve dönen devrimci
sabahın ölümcül tekrarını geceden hazırlamış
ütülü perdeleri asarken bir an…
omzunu hatırlamış
yaz gelince herkesle beraber terlemenin cumhuriyeti
herkesle beraber herkesten nefret etmenin en sadık birincisi
hamsun bunu öğrendiğinde ölmek zorunda kalmıştı
nagel’ın büyük sırrı hepimize yetsin diye
düğmelerini hep aynı teknikle iliklemiş, aynı teknikle çözmüş
bu arada bazı katliamlara üzülmüş, bazılarına pek üzülmemiş
bir arkadaş cenazesinde “insan kelimelerle ölür” repliğini
tekrarlayıp durmuşsun
yemek davetlerini reddederken, gururla hesaba itiraz ederken
konu sen değilsin, zamir ben değilim
yüklem…
gramerin tek mümkün tesellisi