Cânları hasret oduna yandırır
Ayrılık âh ayrılık vâh ayrılık
Lezzetinden âlemin usandırır
Ayrılık âh ayrılık vâh ayrılık
Görmez eyler ağlamakdan gözleri
Hem sarardır soldurur gül yüzleri
Karanu eyler nice gündüzleri
Ayrılık âh ayrılık vâh ayrılık
Ayrılık olur safâ yoluna sed
Nâr-ı hicre yakmagıl yâ Rab meded
Tamu odundan eşed durur eşed
Ayrılık âh ayrılık vâh ayrılık
Yandırıp pervâneyi sûzân eden
Bülbül-i şûrîdeyi nâlân eden
Dilleri ma’mûr iken vîrân eden
Ayrılık âh ayrılık vâh ayrılık