Çoşkun sular gibi akıp çağlarken
Hakikat bahrinde ummanı buldum
Bülbül gibi zara düşüp ağlarken
Firdevs-i hala’da gülşanı buldum
Ateş gibi yandım, yel gibi estim
Bir zaman kendimi bir dara astım
Ferhat olup nice kayalar kestim
Canı terk eyledim cananı buldum
Dostun cemalini gördüm huccettim
Sarraf oldum türlü gevher harcettim
Baştan başa şu cihanı dercettim
Şah-ı Merdan, Şir-i Yezdanı buldum
Eriştim kırklara sırr-ı vadetten
Se bakım verdim ilm-i hikmetten
Varıp okumadım gayrı mektepten
Dost yüzünde umm’ül Kuranı buldum
Sıdkı sadık biat kıldım bu yola
Muhabbetim düştü bir gonca güle
Bir nazar eyledim cim ile dala
Nur-i Cemalettin sultanı buldum