Bunları da Okuyun

    Sone 136 Şiiri – William Shakespeare

    29 Aralık 2021

    Garip Turna Bizi Senden Sorana Şiiri – Gevheri

    29 Aralık 2021

    Horasan Şiiri – Behçet Necatigil

    29 Aralık 2021

    Boğaziçi’nde Keder Ve Sevinç Şiiri – Necdet Evliyagil

    29 Aralık 2021

    Eski Bir Şiiri – Adnan Satıcı

    29 Aralık 2021

    Seyyah Oldum (Ben Beni) Şiiri – Mahzuni Şerif

    29 Aralık 2021

    Böyledir Akşamları İstanbul’un Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    28 Aralık 2021

    Halil İbrahim’in Ağıdı Şiiri – Neşet Ertaş

    29 Aralık 2021

    Gerdûn-ı Dûna ‘Âkil İseñ Şiiri – Baki

    29 Aralık 2021

    Sîne Pür-dâg Olsa Dil Derd Ü Gam-ı Cânân Arar Şiiri – Aşık Çelebi

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Yabancı Şairler»Friedrich Hölderlin»Yurdavarış, Hısımlara Şiiri – Friedrich Hölderlin

    Yurdavarış, Hısımlara Şiiri – Friedrich Hölderlin

    Friedrich Hölderlin- Friedrich Hölderlin
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    1

    Orada Alplerin içinde aydınlık gecedir daha, ve bulut,
    Neşeliyi şiirleyerek örter orada esneyen koyağı.
    Oraya buraya toslar, yuvarlanarak şakacı dağ havası,
    Çamların arasından dikine pırıldar aşağıya ve yiter bir ışın.
    Yavaşça ivedilenir ve dilegelir neşeden titreyen Kaos,
    Biçiminde genç ama güçlü, kutlar sevgi çatışmasını
    Kayaların altında, çalkalanır ve duraksar bengi sınırlar içre,
    Çünkü daha Bakkhusca doğar orada gün.
    Çünkü sonsuzca gelişir orada yıl ve kutsal
    Saatler, günler, daha yüreklice düzenlenmişlerdir, birleşmişler.
    Yine de, farkındadır zamanın şimşek kuşu ve dağların
    Arasında, yükseklerde süzülerek çağırır günü.
    Şimdi uyanır köy de, bakar oradan derinliklerin içine,
    Korkusuz, yüksekliğe alışık, dorukların altından yukarılara.
    Gelişmeyi sezerek, çünkü şimdiden yıldırımlar gibi düşerler eski
    Su kaynakları, yıkılanın altındaki toprak nemlenir,
    Ekho seslenir çepeçevre ve ölçülmez atelye
    İşler durur gün ve gece boyu, bağışlar göndererek, yoksula.

    2

    Dingin pırıldar gene de gümüşsü yükseklikler,
    Güllerle doludur şimdiden yukarıda ışınlı kar.
    Ve daha da yüksekte, ışığın üstünde barınır saf
    Kutlu tanrı, kutsal ışınların oyunuyla neşelenerek.
    Dingin barınır o tek başına, aydınlık görünür çehresi,
    Yaşam vermeye yatkın görünür o etherce,
    Neşe yaratmaya, bizimle, nasıl, ölçüyü bilerek,
    Bilerek soluklananları, çekinerek ve esirgeyerek gönderirse
    Hakedilmiş mutluluğu kentlere, evlere, yavaş
    Yağmurları, toprağı açmak için, olgunlaşan bulutları, ve sizi
    En güvenilir havaları, sonra sizi, yumuşak baharları, gönderirse,
    Ve yavaş eliyle neşelendirirse yeniden yastakileri,
    Yenilerken zamanları, o yaratıcı, dingin
    Yüreklerini yaşlı insanların tazeler, kavrarsa,
    Ve gelip derinlere dek işlerse, açarsa, aydınlatırsa,
    Sevdiği gibi, ve işte şimdi yeniden başlar bir yaşam,
    Çiçeklenir yürek, eskisi gibi, çağın tini gelir,
    Ve neşeli bir yüreklenme şişirir yeniden kanatları.

    3

    Çok şey söyledim ona, çünkü, şiirleyenler neyi anlasalar
    Ya da şarkı yapsalar, çoğunlukla meleklere ve ona dairdir:
    Çok yakardım, babayurdu aşkına, ki birden
    Çağırılmadan buyurmasın hemen tin bize;
    Çok şey size de, babayurdunda tasada olanlara,
    Kutsal şükranın gülerek kaçakları geri getirdiği,
    Yurttaşlar! sizin için, taşıdı beni gene de göl,
    Ve dümenci oturdu dingince ve övdü yolculuğu.
    Gölün yüzeyinde uyandı bir neşeli dalgalanma
    Yelkenlerin altında ve şimdi çiçeklendi ve aydınlattı kent
    Orada erkenden kendini, herhal gölgeli Alplerden
    Geldi yönlendirilerek ve dineldi şimdi limanda gemi.
    Kıyı ılık burada ve dostluklu açık koyaklar,
    Patikalarla güzelce aydınlanmış, yeşilliklerini ve pırıltılarını gönderir bana.
    Bahçeler uzanır barışmış, parlak yoncalar hareketlenmiş bile,
    Ve kuşun şarkısı buyur eder gezgini.
    Herşey tanıdık gözüküyor, çabucak gelip geçen selam bile
    Dostlardan gelir gözüküyor, her yüz hısım gözüküyor.

    4

    Değil mi ya! doğduğun ülkedir, yurdun toprağı,
    Aradığın, yakındır, gelip karşılıyor bile seni.
    Ve boşuna durmuyor, bir oğul gibi, dalgalarla hışırtılı
    Kapıda ve boşuna bakıp aramıyor senin için sevgi dolu adlar
    Şarkılarla bir gezgin adam, kutlu Lindau!
    En konuksever kapılarındandır ülkenin bu,
    Çekiyor dışarıya gitmeğe, çok şey vadeden uzaklara,
    Oraya, harikanın olduğu yere, oraya, tanrısal yabanılın,
    Yüksek düzlüklerden aşağıya inen Ren’in gözüpek yolu açtığı,
    Ve kayalardan şen şakrak koyağı çekip çıkardığı yere,
    Oraya, aydınlık dağlardan geçerek, Komo’ya dek gezinmek,
    Ya da aşağıya, günün değişimi gibi, geniş göle inmek;
    Ama daha çekicisin sen benim için, kutsanmış kapı!
    Yurdagitmeğe, bence bilindik çiçekli yolların olduğu,
    Orada arayıp bulmağa toprağı ve güzel koyaklarını Neckar’ın,
    Ve ormanlarını, kutsal ağaçların yeşilini, orada seve seve
    Birlik kurduğu meşenin dingin kayınlarla, gürgenlerle,
    Ve dağlarda bir yerin beni dostça tutsak ettiği.

    5

    Orada karşılarlar beni. Ey sesi kentin, ananın!
    Gelirsin sen, uyandırırsın bende çok eskiden öğrenilmişleri!
    Onlardır onlar hala! hala çiçeklendirir güneş ve neşe sizi,
    Siz ey en sevgililer! ve neredeyse daha parlak gözlerde, eskisinden.
    Evet, eskisi gibidir hala! Genişler ve olgunlaşır, gene de hiçbiri
    Orada yaşayanlardan ve sevenlerden, geridurmaz sadakatten.
    Ama en iyisi, bulgu, kutsal barışın
    Kuşağı altında yatan, esirgenmiştir o gençlerden ve yaşlılardan.
    Budalaca konuştum. Neşedir o. Gene de yarın ve gelecekte
    Gidip seyrettiğimizde dışarıda yaşam dolu tarlayı,
    Ağacın çiçekleri altında, baharın bayram günlerinde
    Konuşurum ve umutlanırım çokça sizinle, ey sevgililer, onun üzerine.
    Çok şey işittim büyük Baba’ya dair ve uzun süre
    Sustum onun üzerine, o ki gezgin zamanı
    Yukarıda yükseklerde tazeler ve hüküm sürer dağların üstünde,
    O bahşeder bize hemen göksel armağanları ve çağırır
    Aydınlık şarkıyı ve gönderir çokça iyi tinleri. Ah, gecikmeyin,
    Gelin, siz koruyucular! yılın melekleri! ve siz.

    6

    Evin melekleri, gelin! damarlarına hepiniz yaşamın,
    Bütün hepsini neşelendirerek, dağıtsın göksel olan kendini!
    Soylulandırın! gençlendirin! ki insanca iyi hiçbirşey, ki
    Günün tek bir saati kalmasın şenlerden uzakta ve hem de
    Böylesi neşe, şimdiki gibi, sevenler yeniden bulurlarken birbirlerini,
    Onlara ait olsun, kutsansın uygunca.
    Kutluladığımızda ekmeği, kimi adlandırabilirim ve
    Günün yaşamından dinlendiğimizde, söyleyin, nasıl getiririm şükranı?
    Yüceleri mi adlandırayım? Yakışık almayanı sevmez bir tanrı,
    Onu kavramak, neredeyse çok küçük geliyor neşemize.
    Susmak zorunda kalırız sık sık; eksiktir kutsal adlar,
    Yürekler çarpar ve gene de geri mi kalır söz?
    Ama çalınan bir çalgı ödünç verir her saate sesleri,
    Ve neşelenir belki de göksel olan, yaklaşırken.
    Hazırlar o bunları ve neredeyse varır şimdiden
    Barışa tasa da, neşelinin altına gelip yerleşen.
    Tasaları, bunun gibi, ister istemez, ruhunda
    Taşımalıdır bir şarkıcı, sık sık, ama ötekiler değil.

    Friedrich Hölderlin şiirleri Hısımlara Şiiri - Friedrich Hölderlin Hısımlara Şiiri - Friedrich Hölderlin şiiri Yurdavarış
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Bu Dünyanın En Hoş Şeyleri Şiiri – Friedrich Hölderlin

    Bir Zamanlar Ve Şimdi Şiiri – Friedrich Hölderlin

    Ayrılmak Şiiri – Friedrich Hölderlin

    İnsanların Rağbeti Şiiri – Friedrich Hölderlin

    Hayatın Çağları Şiiri – Friedrich Hölderlin

    Çocukluk Şiiri – Friedrich Hölderlin

    Bunları da Okuyun

    Ankara Ankara Güzel Ankara’dan Şiiri – Ali Cengizkan

    29 Aralık 2021

    Hasan’a mektup – 13 Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021

    Ümitsizlik Şiiri – Abdullah Tukay

    29 Aralık 2021

    Ezber Şiiri – Ali Ayçil

    29 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Necip Fazıl Kısakürek

    Ahşap Ev Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    Necip Fazıl Kısakürek

    Tek tek kalktı eşyamız, ahşap ev bomboş kaldı; Güneş gözünü yumdu, has odamız loş kaldı…

    Deyiş Şiiri – Erzurumlu Emrah

    29 Aralık 2021

    Gitti Kervanımız Ali’ye Doğru Şiiri – Pir Sultan Abdal

    29 Aralık 2021

    Dava Felsefem Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Sone Xx Şiiri – Metin Altıok

    29 Aralık 2021

    Doremifa Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    28 Aralık 2021

    Çiçek Açmış Badem Dalı Şiiri – Ceyhun Atuf Kansu

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Abdurrahim Karakoç şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Karacaoğlan şiirleri Agah şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Ruhsati şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.