Kahvede oturarak geçiriyor sabahı Deola,
kimse bakmıyor ona. Koşuşuyor kentte herkes
şimdi, yeni günün diri güneşinde. Kimseyi aramıyor
Deola da, dinginlikle içiyor sigarasını, sabahı soluyup.
Pansiyonda kaldığı süre boyunca uyumak zorundaydı
şimdilerde, gücünü toplayabilmek için. Yatağın
üzerindeki hasırı kirletirdi kaba ayakkabılarıyla
asker ve işçiler, yorn argındı müşterilerinden.
Ama bambaşkadır güneş: daha az yorularak
daha iyi bir iş yapabilir. Dünkü adam erkenden
uyandırıp öptü onu.(Sevgilim, elimde olsa
seninle Torinoda kalırım) kendisi ile birlikte
istasyona götürdü ona iyi yolculuklar diyip
uğurlaması için
Bu kez şaşkın ama diri,
hoşuna gidiyor özgür olmak Deola’nın, çöreğini
yiyip sütünü içmek Yarı bir hanımefendibu sabah,
gelip gidene baksa da sadece sıkılmamak için.
Bu saatlerde pansiyonda kapalı yer kokusu
içinde uyunur – Patroniçe gezip dolaşıyordur-
orada kalmak budala eder insanı. Akşamları
lokalleri dolaşmak için güzel görünmek gerekir.
Pansiyonda otuz yaşında kalan azıcık güzelliği de
yitip gider insanın.
Aynaya yan dönmüş oturuyor Deola
camın diri serinliğinde kendisiyle bakışarak.