Toprak ile su olmasa,
Bu alem diri olmazdı.
Hava ile gün olmasa,
Varlığın biri olmazdı.
Et-kemikten yapılan ten,
İçindeki dolaşan kan,
İnkarı olmuyor saf can,
Gözlerin feri olmazdı.
İnsan hayvan, dağ, taş ile,
Zengin, fakir, beyle köle,
Yeygi, geygi, gada, belâ;
Hayırı şeri olmazdı.
Ne akraba ne de hısım,
Zikr olmazdı tek bir isim,
Ayrılmazdı cisim cisim,
Ufakla iri olmazdı.
Gökte bulut, yıldızla ay,
Kara, deniz, ırmak, çay;
Dostla düşman, okla yay
Kolayı, zoru olmazdı.
Uzak, yakın, kıyı kenar,
Çevre bucak, yanmaz yanar,
Durur yürür dönmez döner,
Devriyat turu olmazdı.
Sağlam, sakat, çürük, hasta,
Vasıta, vesait posta,
Binaları kuran usta,
Erkekle karı olmazdı.
Ana, baba, kardeş, bacı,
Sevda, nefret, tatlı, acı;
İğne iplik, kendir kücü,
Al, yeşil, sarı olmazdı.
Söylenmezdi evet-hayır,
Ne uyanık, ne de uyur
Zulüm, keder, ova, bayır;
Ormanla koru olmazdı.
Dövüş, kavga, karışık küs,
Yağmurla kar, tipiyle sis,
Akıl, fikir, düşünce his;
Yaş ile kuru olmazdı.
Uzun kısa, soylu soysuz,
Adap erkan, huylu huysuz,
Bilinmeyen tüylü tüysüz,
Gılmanla huri olmazdı.
Köy kasaba, şehir, oba,
Yapmak, yıkmak, gayret çaba,
Ekmek, biçmek, yaba, aba,
Buğdayla darı olmazdı.
Ondan bulduk çoğu azı,
Onu bunu sizi bizi,
Göremezdik kışı yazı,
Çiçekle arı olmazdı.
Dört anasır esas konu,
Bu deygimin önü sonu,
Doğru, eğri, eski, yeni;
Dünyanın yeri olmazdı.
Sefil Selimî’nin sözü,
Dört madde, her şeyin özü,
Olamayız buna razı,
Olmasa varı olmazdı.