Bakan görmez gören bakar
Bilen bilir ne nicedir
Ah var ki cihanı yakar
Ah var ki ahtan yücedir
Yolu şaşırıp zamanda
Aykırı düşüp bir anda
Abdal dedi ki “Cihanda
Şah Padişahtan yücedir”
Padişah “Fermandır” dedi
Gürz fermanı mühürledi
Yer yarıldı gök gürledi:
“Padişah Şahtan yücedir”
Ah gücünü aldı ahtan
Padişah hıncını Şahtan
Derviş haykırdı dergâhtan:
“Hak Padişahtan yücedir”
Belli gerek rütbe-nişan
Mürşitsiz sofi perişan
Dediler cümle dervişân:
“Divan dergâhtan yücedir”
Mızrap gezdikçe tellerde
Ses yayılır perde-perde
Yâr tende sevda içerde
Aşk Mihrimâh’tan yücedir
Küçük büyüğün cücesi
Mevlâ yüceler yücesi
Bir Anadolu gecesi
Bin yâd sabahtan yücedir