Dal ucuna asakoymuş kulağı
Sözler teyellenmiş ucuna dilin
Acep hangi kuşlar konar şavkına
Kuyulardan katran emen kandilin
Yazının düzünde türkü söylerim
Umut ufak/ dibi delik zembilin
“Kız kölen olayım halim sen bilin”
Dal ucuna asakoymuş ayağı
Çizme boyatıyor ovada beyler
Yana yatmış yumru dağın yamacı
Yaylaya çıkınca yamçısız köyler
Dağın dolamında türkü söylerim
Türküler tellere adımı söyler
“Sürmeli gözlerin sürmeyi n’eyler”
Dal ucuna asakoymuş gözünü
Köstebek tırtıla tünel kazdırır
Yağlayıp dilini yılan sırtında
Bir yalancı kırk deliyi azdırır
Yaylaya yaslanıp türkü söylerim
Dilim dolaşırsa Beyi kızdırır
“Karadır kaşların ferman yazdırır”
Dal ucuna asakoymuş rüzgârı
Deli poyraz şu feleğin kastı mı
Kara-yağız yiğitleri eleyip
Ezogelin eleğini astı mı
Kayaya oturmuş maya söylerim
Akşam oldu/ gün fitili kıstı mı
“Karlı dağlar karanlığın bastı mı”
Dal ucuna asakoymuş kovanı
Karıncaya ökse olmuş balları
Irmağı israfa sokuyor diye
Kıyılara bağlamışlar salları
Heybeme oturmuş türkü söylerim
Talan olmuş bezirgânın malları
“Yine yeşeriyor fındık dalları”
Dal ucuna asakoymuş aklını
Göz seçmiyor gece ak mı/ kara mı
Zaman kantarında tarttım özümü
Gün düşürdü üç okkadan daramı
Sevda bozkırında türkü söylerim
Kim duya/ kim sara gönül yaramı
“Karlı dağlar yârla açtı aramı”
Dal ucuna asakoymuş gönlünü
Eli boncuk-boncuk gözyaşı dolu
Durgun denizlerden yıldız dermeye
Uzanır her gece devlerin kolu
Yollar kavşağında türkü söylerim
Şu tepenin sağı/ bu dağın solu
“Dağlar nerden aşar yaylamın yolu”
Dal ucuna asakoymuş kalyonu
Kör kürekçi geçivermiş dümene
Fırtına rüzgâra rahmet okutur
Sahipsiz atları saldım çimene
Çölün ortasında Türk’ü söylerim
Kan vurdukça bela yağar Yemen’e
“Köz düştüğü yeri yakar kime ne”