Aldanma yeşilliğine uzak bahçelerin
Bırak gökkuşağı toprağa eğilsin
Söylediğimiz son şarkı çoktan unutuldu
Son yaprağı koparan rüzgârın kanadında
İlkbaharı uyutan meltemle esen değilsin
Dar açılı sokaklarda o sersefil serçeler
Yosun tutmuş saçaklardan birer salkım gibi sarksın
İnce bellerinde buzdan çıngıraklı kemerlerle
Geçip gitsin gönlümüzün sokağından nice kışlar
Üzüm rengi gözlerinde tütün acısı bakışlar
Tütüyorken duman-duman içimde
En acı asmalardan en tatlı üzümleri
Sensin keklik gagası tırnaklarınla deren
Gönlümdeki gül dalını hoyratça kesen değilsin
Kuşların tüy dökmesinde senin günahın yok
Bu gönülde senin aşkın ve senin âhın yok
Geçmiş o yaz akşamıdır içimde ürperen
Sen değilsin…
Sen değilsin yüreğimi bir kancaya asıp
Aşka damlayan kanımda eller kınalayan
İnan hiçbir günahın sen değilsin günahkârı
Gözlerindeki denizde çakıp duran yakamozlar
Beni yakan bu ateşin kıvılcımı değil inan
Ruhumu sokan yılana sen değilsin zehri veren
Biliyorum bencileyin sen de şen-esen değilsin
Geçmiş o yaz akşamıdır içimde ürperen
Sen değilsin…