Onlar ki, kibrin gözüne melâmeti mil ettiler;
Süzüp tevazu tülünden, sevgiyi sebil ettiler…
Onlar ki, Hak dergâhında ve Süphan’dan yanaydılar;
Kırşehir’de Hacı Bektaş, Konya’da Mevlana’ydılar…
Onlar ki, sonsuz âlemi kucaklayan fanustular,
Kimi zaman Hacı Bayram, kimi zaman Yunus’tular…
Onlar ki, Meczûb-u Mevlâ, sevda ile deliydiler;
Onlar ki, Şems-i Tebrizî, Şeymus-u Enzelî’ydiler…
Onlar ki, genç yaşlarında aksakallı kocaydılar;
Gâh Molla Güranî’ydiler, gâh Nasreddin Hoca’ydılar…
Onlar ki, fetvalarıyla feshederlerdi fermanı;
Ellerine yüz sürenler bulurdu derde dermanı…
Onlar ki, nice devranı sürüyorlardı bir demde;
Onlar ki, yaşıyor hâlâ bugün her iki âlemde…