Onlar ki bin sabırla bir düğüm çözerlerdi
Onlar ki tek bir sözü dokuz kez süzerlerdi
Onlar ki seferlerde şimşek gibi çakarken
O İlâhî sevdayla mestane gezerlerdi
Onlar ki özlerinde tükenip yiterlerdi
Onlar ki Hak önünde eriyip biterlerdi
Onlar ki benlikleri uyuturken gönülde
Tutuşup Tekbîr ile cihana yeterlerdi
Onlar ki dünde durup yarına bakarlardı
Ölümü serpuşlara tuğ gibi takarlardı
Hilâl ışısın diye küfrün karanlığında
Her seher bir ufukta güneşi yakarlardı