Bunları da Okuyun

    Ebedi Sesler Şiiri – William Butler Yeats

    29 Aralık 2021

    Âgâz-ı Gazeliyyât 40 Şiiri – Agah

    29 Aralık 2021

    Göçtü Kervan Kaldık Dağlar Başında Şiiri – Yunus Emre

    29 Aralık 2021

    Giderayak Şiiri – Orhan Veli Kanık

    29 Aralık 2021

    Mavi Düşlemesi Şiiri – Necdet Evliyagil

    29 Aralık 2021

    Sürekli Randevu Şiiri – Louis Aragon

    29 Aralık 2021

    Yort Savul Şiiri – Ece Ayhan

    29 Aralık 2021

    Ağlarsın Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021

    Seven Kadın Die Liebende Şiiri – Rainer Maria Rilke

    29 Aralık 2021

    Aşkın Aldı Benden Beni Şiiri – Yunus Emre

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Metin Önal Mengüşoğlu»Cila Kül Ve Kefen Şiiri – Metin Önal Mengüşoğlu

    Cila Kül Ve Kefen Şiiri – Metin Önal Mengüşoğlu

    Metin Önal Mengüşoğlu- Metin Önal Mengüşoğlu
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    I
    nerde bir boş tarla bulsalar
    koşup oraya mabetler dikmek için
    yine de makbuzlar bastırılır
    pullar satın alınır
    bu cüzdanlar biletler kimlik kartları
    nasıl da sağlam onaylatılmış olur
    nasıl da hıfzedilir koyunlarda

    uçmuştur avuçlardan bir kez
    ah, nerde kaldı bütün bu çıbanları iyileştiren ecza

    nerde kaldı
    şimdi dünyanın
    derin, yaralı bir azası gibi
    kendini eyyuba benzetmek için
    sahte sabır taşlarına çarpanlar
    başlarını

    II
    Allahım dayanılmaz birşey
    görüyorum
    herbiri bir köşesinde kentin
    bizimkiler
    piyango satıcıları.
    namazı üniformalı kasketleriyle kılıyorlar
    yahut simsiyah sakallı seyyarcılar olarak
    başları derde girince belediyeyle
    koşuyor
    doluşuyorlar cami kıyılarına
    ince çubukların ucunda
    oyuncak bayraklar gibi diyanetleri
    daha gözleri açılmamış bebelere
    renkli şekerler satıyorlar.
    kafam kamaşıyor birçok şeyden
    bu gelen aydınlık değil sanki
    cilâ
    bazı cumalar ondan parlıyor
    ondandır öğretmiyor
    ürpertiyor bazı gazeteler
    loş kuytularda
    nemli koridorlarda sabahlayan çocukları.
    çoktandır dev ayaklarını
    toprağa gömmüş
    bu selâtin (sultanların yaptırdığı) yapıların süsü
    yaşlı, boyalı bir kadını andırıyor
    magazin mecmualardan kesilmiş bir yaprak gibi
    öyle mahzun
    ve öyle yabancı
    ayrı kurtlar kemiriyor içini herbirinin
    ayrı korkuları yaşıyorlar anbean
    kimi bir ölünün toprağına bağlayıp umudunu
    hazreti İsa’yı beklerken Mehdi diye
    kimi düşlerinde çıkagelen Hızır’la uğraşıyor
    kimi cebinde günaydın gazetesi
    ağzı oruçlu
    kiminin destan oluyor abdest alarak saygı duruşu

    bütün cenazeleri kaldıran onlar
    bütün mevlidleri dinleyen onlar
    ve onlardır bütün mumları yakan
    muskalar masklar gözboncukları
    manevî sermayeler taşıyan

    ve nasıl yaklaşıyorlar birbirlerine
    bir hükûmet bildirisi duyunca
    özgürlüğe ve demokrasiye dair.

    Allahım, nasıl dayanılır, kıyam durulur
    şehrin kirlenmiş toprağında
    hergün bir başkasmı görüyorum
    kafam kamaşıyor bazı şeylerden.

    III
    bürün bürün başkalarının kefenine
    yaşa, hep bir başkası olarak yaşa
    durmadan bir başkası olarak görün

    şu halk sözcüğü meselâ nedir
    gecenin ilerlemiş vaktinde
    ne arıyor hafızamda
    ve hanginiz halktır arkadaşlar
    ve yönetmek için kendi kendinizi
    kimdir sizi halkeden (yaratan)
    millet’tiniz ne güzel siyahlar
    sarı ırklar beyaz kırmızı tenler
    ansızın halk oldunuz
    ‘on yılda onbeş milyon’
    kırıla kırıla bitmeyen kavgalarda
    ansızın halk oldunuz
    düştü kasketiniz öne
    gayrı bakıverseniz hangi yöne
    ‘demir ağlarla örülmüş bir vatan’
    düdüklü polisler trenciler
    kültür yuvaları halkevleri balolar
    çok eskiden giyinmiştiniz oysa
    bu tulûat kefenini
    kim ne derse desin
    kim savunursa savunsun geçmişinizi
    kendi ellerinizle bozdunuz kendi güzelliğinizi
    benimse söylemekten başka çarem kalmadı
    bu çömelmenin ilâcı
    bulunur yine de kendi cevherinizde
    haydi başkalarının kefenine bürün
    yaşa, kendin olmayarak
    durmadan bir başkası olarak görün

    aklım kamaşıyor benimse
    ‘ağaç kökünü kemirmek kadar zor’
    bu yalnızlık
    kabuk mu bağlıyor halkın
    hayır milletin yüzü
    bulsam
    küçük bir alâmete rastlasam
    bütün bu yaraların iyileşmesine dair
    kalemlerimi sevinçle kırıyorum
    kalbim kamaşmıyor bir daha.

    Cila Kül Ve Kefen Şiiri - Metin Önal Mengüşoğlu Cila Kül Ve Kefen Şiiri - Metin Önal Mengüşoğlu şiiri Metin Önal Mengüşoğlu şiirleri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Mev izeler Şiiri – Metin Önal Mengüşoğlu

    Kardeşime Mektup Şiiri – Metin Önal Mengüşoğlu

    Yurdumuz Taşra Şiiri – Metin Önal Mengüşoğlu

    Simsar Şiiri – Metin Önal Mengüşoğlu

    Güz Halkı Şiiri – Metin Önal Mengüşoğlu

    Ulufe Şiiri – Metin Önal Mengüşoğlu

    Bunları da Okuyun

    Yuvarlağın Köşeleri-Hayvanlarla Aramızdaki-Etika-Birinci Bölüm-174 Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021

    Garip Gerçekler Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021

    Giden Bir Ömre Gazel Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    28 Aralık 2021

    Sis Şiiri – Akgün Akova

    29 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Ümit Yaşar Oğuzcan

    Bedri Rahmi Eyüboğlu Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    Ümit Yaşar Oğuzcan

    Ne zaman seni ansam hayalimde hep o şiir var ‘Önde zeytin ağaçları arkasında yar’Sanki o…

    Ata Belinden Bir Zaman Şiiri – Yunus Emre

    29 Aralık 2021

    Müfredât 29 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021

    Kıt’alar-rubâiler 29 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Elestü Bezminde Saki-i Kudret Şiiri – Seyrani

    29 Aralık 2021

    Dilü Cân Zülfüne Hayrânu Şeydâ Şiiri – Ahmedi

    29 Aralık 2021

    Ot Şiiri – Alain Bosquet

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Abdurrahim Karakoç şiirleri Ruhsati şiirleri Karacaoğlan şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Agah şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.