Kaş çatarım düşmanıma, tanklarına taş çakarım
Ustam beni eve yollar, küçük kızına bakarım
Adım Ali; Ramallah’tan.. Cenin kampına sürüldüm
İşe giderken canlıydım, dönüşte tel tel döküldüm
Bakırcının çırağıyım, yaşım oniki olmuştur
Anam beni bir güz günü hıçkırırken doğurmuştur
Göçmen kuş sürülerine ısmarlandı istikbalim
Serçe kuşun ölümünde vallahi yoktur vebalim
Durmadan askerler gelir, sefer tasımı ezerler
Cilalı postallarıyla göğsümüzde kol gezerler
Timsahları hiç görmedim, leş yiyen kuşu tanırım
Hahamlara küfretmedim, biliyor bunu da Tanrım.
Yusuf abimi öldüren kurşunu yerde bulmuştum
Her gün annemi ağlatan soğuk demirle konuştum
Yollarda oyalanırken, iskeletlere rastlarım
Abim aklıma gelince, annem görmeden ağlarım
Bizim zeytin bahçesinde alıştım silah sesine
Koşarım duvar dibinden gizlenirim öylesine
Offf! … Yine bir tank geliyor.. sarsıldı kablar, kacaklar
Korkuyorum elimde mi.. yine insan vuracaklar
Bu top sesi neyin nesi, gövdemi yere düşürdü
Eyvah! Bu halimi görse ustam beni öldürürdü
-Sana demiştim… Dikkat et! Bir gün sokakta ölürsün
Bak İşte çıktı dediğim, kızıl kan içinde yüzün
Sokak ortasında kaldım, tanklar yürüdü üstüme…
Ne çok uykum var Tanrım.. yorganımı ört üstüme.
Kaş çatarım düşmanıma, tanklarına taş çakarım…
Ustam beni eve yollar, küçük kızına bakarım