Beynimizin kurdunu öldürmek için
Anam, karlı pekmez yedirirdi her yaz
O zaman daha küçük beyaz dişlerimiz
Alır başını giderdi ağzımızdan
Bense neyi hatırlasam ondan utanıyorum
Kızlardan, komşunun tavuğundan, kerpiç
duvardan
Faytoncu Alo Dayının atından bile
Mahalle camisine alışıyorum ardından
Boynuma asılı torbada elifbe cüzü
Okuyorum Ebced’i en gizemli dua yerine
Şeytan uzanamıyor artık boynumun kavaklarına
Eksilen birşeyler vardı bazı yerlerimde
Kendime kelimeler ekleyip artırdıkça
Yitip gidiyorum dökülen esvaplarımın içinde
O ağlamaklı yüreğimi göremiyordu kimse
Oysa avuçlarımda taşıdığım buz
Yetiştirdi karnımdaki yangını söndürmeye
Yurdum, kehribar renkli toprağım, taşram
Benim ağustos sıcağında üşüyen tarafım
Hüzünlü bir tebessümden başka ne verdin bana