Köye bir hâl oldu Hasan,
Sofrada aşlar yaralı.
Yolda toprak sancılanır,
Yuvada kuşlar yaralı.
Dalda yaprak, pınarda su…
Hepsinde ölüm korkusu.
Vuruldu halkın uykusu,
Görülen düşler yaralı.
Şapka giymez oldu keller,
Hâlimize güler eller.
Bağlandı iş gören eller,
Düşünen başlar yaralı.
Önümüzden kaçar ışık,
Günlerimiz delik deşik..
Gökte bulut, evde beşik,
Temelde taşlar yaralı.
Şapşallaştı ünlü Böke,
Ayağı dolaştı köke.
İçimize sığmaz öfke,
Ağızda dişler yaralı…
(Vur Emri)