en eski yüzlerimizle duruyoruz ayakta
alacakaranlığın kapısında
kollarımızda yıkılmış tapınakların büstleri
yalın ve anlaşılır şeyler konuşuyoruz
gelecek günler hakkında
diyoruz ki, artık kararmayacak sözün gümüşü
bir bulutun gölgesi olsun düşmeyecek alnımıza
ölüler de yiyecekler güz yemişlerini
gece toplayacak uykunun dağılmış harmanını
bir kez daha dinleyeceğiz toprağın öyküsünü
rüzgârın iteklediği bir dal nasıl direnirse
nasıl büyülerse kartalın açılmış kanatlarındaki görkem
sorularımızla şaşırtacağız suyu ve ateşi:
söyleyebilir mi bize şafakta gidilen yolun şarkısını
vurulmuş bir askerin miğferinde biriken yağmur
kanın ormanında süren yangın?
Bunları da Okuyun
Açılmış Kanat Şiiri – Salih Bolat
By Salih Bolat