(Günlüğümden)
Bulunca bir mevzu, yazarken şaşırırım;
“Neresinden, derim, ben bunu işleyeyim?
O kilit gibidir benim için, yok anahtarım,
Büyük bir settir, yok çıkmağa merdivenim.
O kayıktır, yok yanımda küreğim,
Böylece içimde kalır pek çok hislerim.
Ya da fikrimi etmektedir tenkit,
Etmesem bile ben ona iltifat.
Düşünürsün birşeyi, sana doğru gelir gibi,
Şüphe düşer içine, dersin, yok o da doğru değil.
Bana nasip olmadı hâlâ, hakikate olmak vâsıl,
Bilmem neden, ayrılmadı sağ ile sol.
Ey Tanrı ‘m, nasıl kurtulacağım şüpheden?
Kurumaz neden, şüphe teri bu alından?
Tanrı ‘m, bu karanlık ne zaman sona erecek,
Ne zaman yol alacağım, göğsüm ile yararak?