Ne olurdu doğum denilen Sırat’tan geçmeseydim!
Ömrün bu acı şarabını içmeseydim!
Dönüyor ama, geçmiyor, bitmiyor ömür de,
Bahar geliyor, ateşler saçarak, sen kışlasan da.
Yoruldum artık, nerede son durağım?
Atılıyorum, bir yerine üç adım atıyorum.
Karşıma çıkma güneş, ey kanlı leke!
Ak kefen gibi yayılma üzerimize, tan. İntihar
edeceğim ancak, Tanrı ‘dan korkarım.
Acı çekmez, hastalanmazdım hiç yoksa ben