Halka derstir tiyatro, ibrettir,
Gönülde uyuyan derdi uyandırır.
Tiyatro, aydınlığa, nura iletir,
Geriye değil, doğruya ulaştırır.
Tiyatro, güldürüp eğlendirir,
Geçip giden ömrü düşündürür.
Orada, kendi hâlini görüp, gülersin,
Gülünç ise, değilse ağlarsın.
Görürsün hayatının nasıl olduğunu, mükemmel mi,
Değilse, neresi kusurludur?
Tanzim edersin hayatını, tamamlarsın,
Böylece pek çok ilim tahsil edersin.
Artar iyiliğin, eğer iyiysen,
Yumuşak başlı eder, vahşiysen.
Eşit sayar herkesi tiyatro:
İster kul olsun, isterse imparator.
Mukaddestir, büyüktür, yüce zattır o.
Büsbütün hür o, ve pek geniş o, özgür o.
O ilim yuvası, edep yuvasıdır,
Yaradılışları islâl için vesiledir.
Lâkin şartı var: Kötüye kullanılmazsa,
Himmet ağacından koparılma.
Olgunlaşma müddeti dolup, pişerse,
Kızarırsa, güzelce yetişirse.