Üç deniz için ışığını yakıyor yıldızlar
Bir ılgım Marakeş, üstümüzde parçalanmış ay
Bir görünüp bir yitiyor; usulca
Düşüyor satıcıların fenerinin üstüne
Keşfedilmemiş söze ışığın kanatları düşüyor
Keşfedilmemiş şiire ıslığın aldanışı
Ama biz buradayız Kevser
Ya onlar nerede? Biz sıkıntıdan
Sicimlere tutunuyoruz ay yükselirken
Elimizde çağın tılsımlı mumu
Elimizde çağın kof kibri
Fırlatıp atıyoruz insanca olmayan her şeyi
Mutsuzluktan bunaltan denize
Boşalan yağmurlarız, su kenarlarında saz
Birkaç kişiyiz Ayşe Celâl Veysel
Konuşurken hüzün anıtları devriliyor
Dünyanın bütün meydanlarında
Gök Marakeş’te bir çalgı üstümüzde
Keman sesi cam göbeği gökte yankılanıyor
Keman sesi gümüş bir su burada
Burada oturuyoruz dünyanın kıyısında
Portakal suyu içiyoruz
“Ölüm sorununu çözmedikten sonra
Neye yarar varlığımız? ” diyor Celâl.
Saati gösteriyor ayın direği.
Pars kapıda.
Gök Marakeş’te bir çalgı üstümüzde
Fas tılsımlı bir kobra