(Su Kantosu)
Bir çiçeği önüne katıp götüren su
Bulvarları caddeleri sokakları ıslatan
Nisan yağmurunu giyinmiş yumuşak başlı su.
Işıkları yaktım, deniz kabuklarından kolyeler yaptım,
Böyle bakma bana Kevser, sus,
Geceyi dinle, geliyor külü ite ite su.
Bir vakit patikaları dolaşır ıslak saçlarını
Kurutursun rüzgârda yabanıl saf uçarı su
Bir şey söyleyecek değilim sana
Bugün kenti dolaşırsın ite ite bir çiçeği
Yarın kavuşursun güneşli denize
Biliyorsun işte, köpekleri önde küle çevirdiler
Defne ormanını, tek anahtarını yitirdiler
Denizin, sabah öğle akşam gece
Can çekişiyor ışık ve gölge.
Öyle çok sevdik ki sürüler halinde uçan kuşları
Ak toprak üzerine serildiler.
Sus, geceyi dinle Kevser
Kayın ağaçlarını geçip geliyor
Ruhumun tanığı su
Dağların dumanını, pasajların inceliğini
Bir kılıçla değiştirdiler Kevser,
Denizler kül ormanlar beyaz kâğıt.
Birazdan bütün kiri pası sökecek su
Deniz yıldızlarından boşanacak su