Behçet’e şimdi
beni kıyısızlığa bağışlayan
söz’ün adına konuşuyorum:
büyük sular yaşadım yorgunum bu yaz
sır tutmaz aynaları geçtim arkadaşlar
yangınlar yandım
rüzgârlar koşuyordu
rüzgârlar koşuyordu beni yaşamaya
acıdı bir yanım
bir yanım acıdı arkadaşlar susadım
vurdum kıyısızlığa