Köklerini yitirmiş yüzler,
bir boşlukta savrulan yüzler.
Yüzler, gecemizden içeri
günümüzden içeri yüzler.
Bir çığlığa açılmış, uzun
bir suskuya açılmış yüzler.
Kapısı yok, penceresi yok
o yıkık saraylar, o yüzler.
Yüzümüzde bilmediğimiz
bir tırnağın yırttığı yüzler.
Bütün köklerini yitirmiş
aramızda savrulan yüzler…