Bunları da Okuyun

    İçimiz Yer Değiştirirken Şiiri – Veysel Çolak

    29 Aralık 2021

    Sıdkla Baktım Da Güzelin Genci Şiiri – Karacaoğlan

    29 Aralık 2021

    Uçurtmanın Türküsü Şiiri – Afşar Timuçin

    29 Aralık 2021

    Sırılsıklam Şiiri – Ferman Karaçam

    29 Aralık 2021

    Kırma Hatırımı Gül Yüzlüm Şiiri – Mahzuni Şerif

    29 Aralık 2021

    Sağlama Şiiri – Abdülkadir Budak

    29 Aralık 2021

    Gece Şiiri – Victor Hugo

    29 Aralık 2021

    Tahmîs-i Gazel-i Vâlî-i Âmidî Şiiri – Agah

    29 Aralık 2021

    Saklı Şiiri – Zafer Ekin Karabay

    29 Aralık 2021

    Beyitler Şiiri – Sadettin Kaplan

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Yılmaz Odabaşı»Defolu Çıkan Hayat ve İyi Yürekli Çocukların Serencamı Şiiri – Yılmaz Odabaşı

    Defolu Çıkan Hayat ve İyi Yürekli Çocukların Serencamı Şiiri – Yılmaz Odabaşı

    Yılmaz Odabaşı- Yılmaz Odabaşı
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    I
    Uzun boylu ağrılara atıldım.
    Sokaklarda hırçın rüzgârlara katıldım.
    İyi yürekli çocuklar sessizce büyümekte:
    “Dünyanın şavkı kendine,
    efkârı bize mi? ” demekte;
    kimileri taburlara, koğuşlara gitmekte,
    kimileri sidikli döşeklerde upuzun uykulara
    düşmekteydiler.
    Uzaklarda yaşlı çam ağaçları sessizce
    çürümekteydiler…

    İyi yürekli çocuklar,
    günlerin rahmine yaslarken düşlerini,
    bazen apansız ölmekte,
    ölmekteydiler…

    Ama şalvarları gül desenli Döne’ler,
    yeniden dillenip döllenmekte,
    doğrulup yeniden dillenmekte
    ve sokakların, a(damların) ,
    kedilerin üstünden rüzgârlar esmekteydiler..

    II
    (Gecede bir fahişenin koynunda uzun donlu, Nizipli bir tüccar üşümekte;
    kaçak elektrik kullanılan evlerde sümüklü oğlanlar “büsüvi”(!) istemekte ve
    sımsıcak somunları kavrayan yaslı eller, balta girmemiş hayatın ortasından
    korkak ve küstah bir tevazuyla yürümekteydiler… İyi yürekli çocuklar düzine-
    ler halinde feleğe küfrederek geçmekteydiler; sonra gecede mart kedileri, ay
    ışığı ve iniltiler…Hep aynı nakaratta köhne bir hayat…)

    Sonra bildik törenler, kanıksanmış itaatler
    ve her aşkın künyesine bir gün dökülen küller…

    Sonrası pazaryerleri: Patates, pırasa vs.
    Taksitler ödenip senetler alınacak bu ay da…
    Bu ay da sürüm sürüm
    turplara sıkılan limon damlaları gibi duraklarda.

    Defolu çıkmış hayat
    kimin umurunda!

    III
    Kimin umurunda
    yeni donlar giyen eski kadınlar
    ve bilumum “öteki”ler.
    Dolup boşalan kültablaları,
    bozuk sifonlar, şerefsiz adisyonlar
    ve yamalı bohçalar gibi uzayan yollar.

    Kimin umurunda buharlaşmış oğullarını arayan anaların acısı
    ve yaşlı bir kemancının eskimiş papyonundaki keder…

    /Sürerken ıssızlığın ödül töreni,
    sen topla dur topla dur dağılan sevinçleri…/

    IV
    “-Vay anasını bu maçı da alamadık abiler;
    ipne hakemler bizi yine mağlup ettiler! ”

    İyi yürekli çocuklar sessizce büyümekte,
    en pahalı düşleri dolara endeksleyip
    en ucuz pazarlara sürmekteydiler.
    Sonrası aşkın
    ve şarabın şanına düşen gölgeler.

    Gölgeler…
    Kimin umurunda?
    Yoruldu yorgunluk da;
    aşk bir yana, düş bir yana!

    Paranın sultası düştükçe,
    düştükçe aşka,
    ışığa ve şarkıya,
    her şey hızla ayrışmakta.
    Üstelik gün ortası, ışıkta!

    Her şey pazar ve karmaşa…

    /Sürerken ıssızlığın ödül töreni,
    sen topla dur topla dur kirletilmiş düşleri…/

    V
    İyi yürekli çocuklar, o aşınmış saçaklarda, yollarda
    ısrarla yanlış atlara binip,
    ısrarla düşmekteydiler…

    “-Yok yoluna geçti geçen günler
    ..k yoluna kaldı kalan günler geride!
    Bu yüzden aşk dediğiniz nedir ki be abiler?
    Camları buğulu bir genelev odasında
    vizite fiyatına…”

    Solarken
    gecekonduların dar pencerelerinde bal gözlü kızlar…

    VI
    Sürerdi…
    Yine sürerdi mırıltılar ve homurtularla hayat.
    “Bu maçı da alamazken abiler”:
    iyi yürekli çocuklar sessizce büyümekte,
    büyüdükçe kirlenmekte,
    kirlendikçe ölmekte,
    öldükçe bilmekte,
    bildikçe acımakta,
    acıdıkça görmekteydiler
    ki her fırtınadan ve anıdan geride
    herkes figüran
    yaşamın sahnesinde…

    VII
    Sahnesinde yaşamın,
    kentlerin kaldırımlarında upuzun dilenciler.
    Minibüslerde ter ve çürük sperm kokusu.
    Sahnesinde, aşklarla rus ruleti
    ve tel kaçıran çorapların kederi(!)

    Sahnesinde,
    brüt bir yaşam,
    net bir ölüm,
    bırak rezil gündüzleri
    geceye yaslan gülüm…

    VIII
    İyi yürekli çocuklar o mahallelerden
    düzineler halinde geçmekteydiler…
    Uzak ormanlarda yalnız meşeler sessizce
    büyümekteydiler…

    -İşte bu vuruşlar sürdükçe,
    maç mı alınır ulan sayın abiler?
    İpne hakemler bu sezon da bizi mağlup ettiler!

    Aşkta,
    düşte,
    işte
    birer
    birer
    inerken
    beyaz
    bayrakları:

    /B i z i m ç o c u k l a r
    b ü t ü n m a ç l a r d a y e n i l d i l e r…/

    Defolu Çıkan Hayat ve İyi Yürekli Çocukların Serencamı Şiiri - Yılmaz Odabaşı Defolu Çıkan Hayat ve İyi Yürekli Çocukların Serencamı Şiiri - Yılmaz Odabaşı şiiri Yılmaz Odabaşı şiirleri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Yüzde Yüz/süzlük Yeni Bir Yüz Artık Şiiri – Yılmaz Odabaşı

    Yakarım Geceleri Şiiri – Yılmaz Odabaşı

    Var Git Artık Şiiri – Yılmaz Odabaşı

    Sınıra Vuruyorum Sınırsız Vuruyorum Şiiri – Yılmaz Odabaşı

    Savrul Gel Şiiri – Yılmaz Odabaşı

    Pusuda Yalnızlık Şiiri – Yılmaz Odabaşı

    Bunları da Okuyun

    Sırada Şiiri – Ahmet Oktay

    21 Mart 2022

    Adamına Göre Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021

    Yuvarlağın Köşeleri-Konumuz Düşünmek-Etika-Birinci Bölüm-113 Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021

    Hasan’a Mektup – 17 Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Pir Sultan Abdal

    Emeğin Yite Mi Dersin Şiiri – Pir Sultan Abdal

    Pir Sultan Abdal

    Bir aşkın deryasın boyla Kıyısı öte mi dersin Bir gerçeğe hizmet eyle Emeğin yite mi…

    Altın Destan Şiiri – Ziya Gökalp

    29 Aralık 2021

    Gidebilirsin Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021

    Kalmadı (Aşkın Bülbülüne) Şiiri – Seyrani

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Ey Can Sahibi Gel Candan Haber Ver Şiiri – Pir Sultan Abdal

    29 Aralık 2021

    Asyalı Donkişot’a Şiir Şiiri – Metin Önal Mengüşoğlu

    29 Aralık 2021

    Âgâz-ı Gazeliyyât 156 Şiiri – Agah

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Agah şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Ruhsati şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Karacaoğlan şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.