Bunları da Okuyun

    Again And Again.. Şiiri – Rainer Maria Rilke

    29 Aralık 2021

    Erkek Yolcu Kadın Yoldur Şiiri – Mahzuni Şerif

    29 Aralık 2021

    Nazım Hikmet’e İlk Ve Son Hitap Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    28 Aralık 2021

    Yalnızlık Şiiri – Yavuz Bülent Bakiler

    29 Aralık 2021

    Eski Orman Şiiri – Ceyhun Atuf Kansu

    29 Aralık 2021

    Hezaran Köprüden Geçdim Şiiri – Karacaoğlan

    29 Aralık 2021

    Merhaba Yeryüzü Şiiri – Müştak Erenus

    29 Aralık 2021

    Yazıt Şiiri – Şükran Kurdakul

    29 Aralık 2021

    Buzlucam Şiiri – Metin Eloğlu

    29 Aralık 2021

    Kedi Şiiri – Aydın Hatipoğlu

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Yabancı Şairler»Georg Trakl»Geceye Şarkı Şiiri – Georg Trakl

    Geceye Şarkı Şiiri – Georg Trakl

    Georg Trakl- Georg Trakl
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    1
    Bir nefesin gölgesinden doğma bizler
    Dolanıp durmaktayız terk edilmişliklerde
    Bizler, yani sonrasızlıkta yitirilenler,
    Kurbanlarız, adandıklarımızı bilmezcesine.
    Dilenciyiz sanki, yok benim diyebileceğimiz,
    Kapalı kapılar önünde birikmiş delileriz.
    Körler gibi kulak kabartmışız, içinde
    Fısıltılarımızın yitip gittiği sessizliğe.
    Hedefi olmayan yolcularız bizler,
    Bulutlarız, rüzgârlarda dağılan,
    Ya da ölümün soluğunda üşüyen çiçekler,
    Yerimizden kopartılmayı beklemekteyiz.

    2
    Varsın, son acılar da somutlaşsın bende,
    Savunmuyorum kendimi, ey karanlık güçler.
    En büyük sessizliğin yolu sizlerden geçer,
    O yoldan yürürüz en serin gecelere.
    Soluğunuzla daha sesli alevlere boğmaktasınız beni,
    Sabır! Yıldızlar kora dönüşürken, düşler kaymakta
    Bize adlarını söylemekten kaçınan diyarlara,
    Oralara ancak feda edersek girebiliriz düşlerimizi.

    3
    Sen ey kapkara yürek, ey karanlık gece,
    Kimdir yansıtan, en kutsal zeminlerinizi,
    Ve kötücülüğünüzün son vadilerini?
    Acılarımız karşısında donup kalmış maske –
    Acılarımız ve hazlarımız karşısında
    Taştan bir gülümseme boş maskenin dudaklarında
    Bir kaya, bütün ölümlülerin çarpınca kırıldığı,
    Üstelik varlığı bize bile kapalı.
    Ve sonra dikildiğinde karşımıza bir yabancı düşman,
    Alaylarıyla aşağılayarak ölesiye didinmemizi,
    O zaman daha bir hüzünlü olur şarkılarımız ezgileri
    İçimizde ağlayan ise kalır anlaşılamadan.

    4
    Sensin, sarhoşluğu geçiren Şarap,
    Ben, şimdi güzel danslarla kanamaktayım
    Ve taçlandırmak zorundayım acımı çiçeklerle!
    Bağrındaki en derin anlamın istediği buysa, ey gece!
    Kucağındaki bir arpın telleriyim sanki,
    Ve son acılarım uğruna şimdi
    Senin karanlık şarkın boğuşmakta yüreğimde,
    Beni ölümsüz kılıp, bir şişe çevirmekte.

    5
    Bu huzur – ey derin huzur!
    Yok artık dini bütün çan sesleri,
    Sen, ey acıların tatlı anası, sen –
    Barışın, sanki ölümün enginliği.
    Sar o serin ve sevecen ellerinle,
    Sar bütün yaraları –
    Böylece içten kanasınlar yalnızca –
    Sen, ey acıların tatlı anası!

    6
    Bırak, suskunluğum senin şarkın olsun!
    Ne ifade edebilir ki fısıldayışları sana,
    Hayatın bahçesinden ayrılmış bir yoksulun?
    Bırak, hiç adın olmasın iç dünyamda –
    Ruhumda oluşmuş, ama düşlerden yoksun,
    Artık sesi kalmamış bir çan gibi,
    Tatlı gelini acılarımın,
    Ve uykularımın sarhoş gelinciği.

    7
    Toprakta ölüşlerini duydum çiçeklerin,
    Ve havuzların sarhoş yakınmalarını,
    Bir de çanların söylediği bir şarkıyı,
    Gece, ve fısıldayan bir soru;
    Ve bir yürek – yaralanmış ölesiye,
    Yoksul günlerinin ötesinde.

    8
    Suskundu karanlık, beni söndürdüğünde,
    Gün ortasında ölü bir gölgeydim –
    O zaman çıkıp mutlulukların evinden
    Yürüdüm gecenin derinliklerine.
    Şimdi bir gölge oturmakta yüreğimde,
    Bir gölge, hissetmeyen günün çoraklığını –
    Ve dikenler gibi sana doğrulup gülümseyen,
    Senden, yalnız senden yana, ey gece!

    9
    Ey gece, acılarımın önündeki dilsiz kapı,
    Gör artık bu karanlık yara izinin kanadığını
    Ve kabından taşmak üzere olduğunu çektiklerimin!
    Ey gece, ben hazırım artık!
    Ey gece, unutmuşluğun bahçesi, darmaduman,
    Yoksulluğumun dünyaya kapalı ihtişamında,
    Salkımlarla, dikenli çelenkler de solmakta,
    Gel, ey en yüce zaman!

    10
    Bir zamanlar gülmüştü içimdeki şeytan.
    Ben, bir ışıktım parıltılı bahçelerde,
    Oyunlarla dansların eşliğinde,
    Bir de aşkın şarabı, başımı uyuşturan.
    Bir zamanlar ağlamıştı içimdeki şeytan.
    Ben, bir ışıktım sancılı bahçelerde,
    Kadere boyun eğişin eşliğinde,
    Parıltısıyla, yoksulluğun evini nura boğan.
    Şimdi ağlamadığına ve gülmediğine göre o şeytan,
    Yitip gitmiş bir gölgeyim bahçelerde
    Ve ölüm karası eşliğinde,
    Boş gece yarısının sessizliğiyle dolaşan.

    11
    Zavallı gülümsemem sana ulaşma çabasında,
    Hıçkıran şarkım ise yitip gitmekte karanlıkta.
    Artık yolumun sonuna varmak, tek istediğim.
    Bırak gireyim senin tapınağına.
    Bir zamanlar ki gibi, çılgınca ve dindarca
    Ve sessiz bir duayla önünde eğileyim.

    12
    Geceyarısının derinliğinde, sen
    Ölü bir sahilin suskun denizin yanında,
    Ölü bir sahil: Bir daha asla!
    Gece yarısının derinliğinde, sen
    Gece yarısının derinliğinde, sen
    Gökkubbesin, bir zamanlar yıldızının parladığı,
    Bir Gökkubbe, artık hiç bir Tanrı’nın çiçek açmadığı.
    Gece yarısının derinliğinde, sen
    Gece yarısının derinliğinde, sen
    Döllenmeden kalansın sıcak bir rahimde,
    Ve hiç can bulamamış, öylece!
    Gece yarısının derinliğinde, sen

    Çeviri: Ahmet CEMAL

    Geceye Şarkı Şiiri - Georg Trakl Geceye Şarkı Şiiri - Georg Trakl şiiri Georg Trakl şiirleri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Ah Karanlık Şiiri – Georg Trakl

    Uyku Şiiri – Georg Trakl

    Üç Rüya Şiiri – Georg Trakl

    Öğle Sonrasına Fısıldanmış Şiiri – Georg Trakl

    Gece Şiiri – Georg Trakl

    Eski Bir Albüme Şiiri – Georg Trakl

    Bunları da Okuyun

    Girdapta Bir Can Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021

    Bir Kayısı Ağacı Şiiri – A. Kadir Bilgin

    29 Aralık 2021

    Bir Çocuğa Layık Olmak Şiiri – Ataol Behramoğlu

    28 Aralık 2021

    Yalnızlığın Adı Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Ahmet Necdet Sözer

    Anka Şiiri – Ahmet Necdet Sözer

    Ahmet Necdet Sözer

    karanlığın gözünde yaprak döken her şiir tüyleri altın rengi bir kuş biriktirirânka’dır onun adı /…

    Yuvarlağın Köşeleri-Sözcüklerle-Etika-Birinci Bölüm-43 Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021

    Var mıdır? Şiiri – Pir Sultan Abdal

    29 Aralık 2021

    Nilgün Ölmüş Şiiri – Cemal Süreya

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Kurulursun Şiiri – Hekimhanlı Esirî

    29 Aralık 2021

    Çankırı’da Akşam Şiiri – Behçet Kemal Çağlar

    29 Aralık 2021

    Müfredât 111 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Ruhsati şiirleri Karacaoğlan şiirleri Agah şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.