Ah karanlık çöken bahçenin sessizliğinde oturmak,
Kız kardeşin değirmi ve koyu gözleri açılmışken erkek kardeşte,
Onların kırık ağızlarındaki erguvan renk
Eriyip gitti akşam serinliğinde.
Yürek parçalayan saat.
Altın renkli armutları olgunlaştırdı eylül. Tütsünün tatlığı
Ve yıldız çiçeği yanıyor eski çitte
Söyle! neredeydik, kara kayıkta biz
Akşam geçerken,
Geçti üstümüzden turna. Donan kollar
Siyahı tutup sarıldılar, ve içinden kan akıyordu.
Ve nemli bir mavilik şakaklarımızda. Zavallı çocukcağız.
Düşünceye dalar karanlık bir soy bilen gözlerden.