Dimâg-ı cânı müşk-âsâ pür eyler bûy ser-tâ-ser
Kesilmişdür göbegi nâfe ile zülfünün benzer
Yeter zülf-i ‘arak-rîzün devâ-yı ser gıdâ-yı rûh
Gül-âb itsün sudâ’ı ref’ götürsün kokı ‘anber
Çıkar Ye’cûc-ı hat virür harâba ‘âlem-i hüsnün
Gerek kıl ana tîg-i âheninden sedd-i İskender
Yine ‘ıyd oldı rindâne saladur ‘işret ü ‘ıyşa
Meh-i nevden felek meyhânesine asdılar çenber
Kıyâmet de koparsa mest-i câm-ı ‘ışk ayılmaz
Sürûd-ı nefh-i sûr ana gelür bir nagme cân-perver
Başum boynumda ‘Âşık başdan bâr-ı girân iken
Ne yükdür âşiyân-ı bûm-ı zillet başuma ser-ber