Yağmuru bekledi koca gün, beklemek zûlmüş gibi
İçinde gezinen yedek bulutu gözlerine sakladı
Yollara düşmeyi denese aynı ağaçlar aynı hizada
Elini kalbine koyar koymaz gelsin uyku sığınağı
Yoksa fırtına mı demeli uykuya? Öyle aniden
Üzerini örter gibi yıldızların, geceyle didişerek
Her yıl bir yaprak daha düşüyor çınardan
Yaşlı bir aslanın boynu bükük dönmesi gibi ormana
Dibine kadar mağlûp, dibine kadar mağrur, dibine kadar munis
Sürçülisan işte, hangi söz tam oturmuş ki yerine?
Bir atasözü diğerini tutmuyor, kelimeler sırılsıklam
Yağmuru bekledim diyorum, koca gün, koca ömür
Kocadı içimdeki çocuk, bıyığı terledi
Yaş kırk iki oldu, tevellüt 963, ama hâlâ doğmamış
Dünyaya gözlerini açmaya çalışan bir kartal sabırsızlığı