Bunları da Okuyun

    Bir Yanardağ Ortadoğu Şiiri – Oğuz Tansel

    29 Aralık 2021

    Atsız Ata Duy Diyenin Derdini Şiiri – Caner Kara

    20 Mart 2022

    Kahvaltıdaki Risk Şiiri – Osman Konuk

    29 Aralık 2021

    Gelir (Yürü Bire Yürü) Şiiri – Karacaoğlan

    29 Aralık 2021

    Gizli Gizli Şiiri – Mahzuni Şerif

    29 Aralık 2021

    Ses Şiiri – Melih Cevdet Anday

    29 Aralık 2021

    Sıyrılıp Gelen Şiiri – Ahmet Telli

    28 Aralık 2021

    Saltak Cad. No: 9 Şiiri – Turgay Fişekçi

    29 Aralık 2021

    Yavrum'a Şiiri – Nazım Hikmet Ran

    20 Mart 2022

    Düşündün Mü? Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Dönemler»Öz (Saf) Şiir Dönemi»Necip Fazıl Kısakürek»Üstad’ın Vasiyetnamesi Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    Üstad’ın Vasiyetnamesi Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    Necip Fazıl Kısakürek- Necip Fazıl Kısakürek
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    .VASİYET

    1 — Bu vasiyet, çoluk-çocuğumun ve şahsî yakınlarımın dar ve hususî kadrosundan ziyade, onların da içinde olduğu geniş ve umumî zümreyi muhatap tutuyor. Başta gerçek Türkün ruh köküne bağlı yeni gençlik, şu kadar yıllık mücadele hayatımda beni okumuş veya_ dinlemiş her fert, kısaca Allah ve Resulüne perçinli herkes… Onlara hitap ediyorum ve dileklerimin yerine getirilmesi için gerekli çalışmayı işte bu yeni gençliğe ısmarlıyorum! Eğer üzerilerinde bir hakkım varsa, Hesap Gününde tek tek sorumludurlar. Emanetim, beni seven ve İslâm dâvasında bir hak sahibi olduğumu kabul eden herkese…

    2 — Fikir ve duyguda vasiyete lüzum görmüyorum. Bu bahiste bütün eserlerim, her kelime, cümle, mısra ve topyekûn ifade tarzım vasiyettir. Eğer bu kamusluk bütünü tek ve minicik bir daire içinde toplamak gerekirse söylenecek söz «Allah ve Resulü; başka her şey hiç ve bâtıl» demekten ibarettir.

    3 — «Büyük Doğu -b.d. Yayınları-» kitabem kuruluncaya kadar şunun bunun neşrettiği eserlerim arasında mukaddes ölçülere karşı küçük ve hafif çapta laubali, dikkatsiz ve ciddiyetsiz, hürmet ve haşyetten mahrum ne varsa —isterse nokta veya virgül olsun— onları reddediyor, malım olmaktan çıkarıyor ve bütün sorumluluğumu, bundan böyle kendi idare, murakabe ve firmam altında çıkaracağım eserlere bağlıyorum. İnşallah Hak bana onları dünya gözüyle bütünleşmiş ve tamamlanmış gösterir, arkamdan gelecekler de bu örneklere göre devam ederler, virgül oynatmaktan bile çekinirler. İslam’a pazarlıksız ve sımsıkı bağlamadan önceki şiirlerim ve yazılarım arasında hattâ küfre kadar gidenler ise, çoktan-beri eser çerçevem dışına çıkarıldığı, her birinden ayrı ayrı istiğfar edildiği ve çöp tenekesine atıldığı için, nereden nereye geldiğimi göstermekte bile kullanılmamalı ve onlarla müminleri benden çevirmek isteyeceklere —çok denenmiştir— şu cevap verilmelidir: «Koca Hazret-i Ömer bile Allah’ın Resulünü öldürmeye davranmış ve peşinden bütün sahabîlerin, derecede ikincisi olmak gibi bir şerefe ermiştir. Hiç ona bu ilk davranışından ötürü sonradan dil uzatan olmuş mudur? Belki o noktadan bu noktaya gelmekte faziletlerin en büyüğü vardır.»

    Eserlerim mevzuunda vasiyetim kısaca şu: İlk yazılarımdan birkaçı asla benim değil; sonrakiler de, en dakik şeriat mihengine vurulduktan, yani nasib olarsa tarafımdan bütünleştirildikten sonra benim… Bir kısmını şimdiden tamamlamış bulunduğum eserlerim üzerinde bu ölçüyü devam ettirmek ve en titiz murakabeyi sürdürmek borcu ise, mirasçılarımın ve manevî mirasçım gençliğin… Ben öldükten sonra kim ve ne suretle eserlerim üzerinde gizli bir tasarrufa kalkar da ölçüyü hafifçe bile olsa örselerse, tezgâhını başına yıkınız! En büyük korkularımdan biri, nice müellifin başına geldiği gibi, ölümümden sonraki tahriflerdir.

    4 — Beni, ayrıca hususî vasiyetimde gösterdiğim gibi, İslâmî usullerin en incelerine riayetle gömünüz! Burada, umumî vasiyette de belirtilmesi gereken bir noktaya dokunmalıyım: 1935 yılında, Mürşidim ve Kurtarıcım Esseyyid Abdülhakîm Efendi Hazretlerine, bir yazımı okumuştum. Bu yazı, kendilerini tanıdıktan sonraki dünya görüşüme ait olarak, zamanenin bize aykırı, meşhur bir gazetesinde çıkmıştı ve Türkün tarih muhasebesini İslâmî tefekkür noktası etrafında çerçeveliyordu. Yazıyı ellerine aldılar, kalem istediler ve üstüne öz elleriyle «altın ile yazılacak yazı» buyurdular. İşte hususî zarfında duran bu kesilmiş makaleyi, bütün eserlerimin tasdiknamesi olarak kefenime iliştirsinler…

    5 — Nasıl, nerede ve ne şekilde öleceğimi Allah bilir. Fakat imkân âleminde en küçük pay bulundukça, biricik dileğim, Ankara’da, Bağlum Nahiyesindeki yalçın mezarlıkta, Şeyhimin civarına defnedilmektir. Elden gelen yapılsın…

    6 — Cenazeme çiçek ve bando muzika gönderecek makam ve şahıslara uzaklığımız ve kimsenin böyle bir zahmete girişmeyeceği malûm… Fakat bu hususta bir muziplik zuhur edecek olursa, ne yapılmak gerektiği de beni sevenlerce malûm… Çiçekler çamura ve bando yüzgeri koğuşuna…

    7 — Cenazemde, namazıma durmayacaklardan hiç kimseyi istemiyorum! Ne de, kim olursa olsun, kadın… Ve bilhassa, ölü simsarı cinsinden imam! … Ve «bid’at» belirtici hiçbir şey! … Başucumda ne nutuk, ne şamata, ne medh, ne şu, ne bu… Sadece Fatiha ve Kur’ân…

    8 — Mezarımda ilâhî ve ulvî isim ve sıfatlardan ve benim beşerî ve süfli isim ve sıfatlarımdan hiçbir iz bulunmayacak… Mevlid de istemem! … Onu, uhrevî rüşvet vasıtası yapanlara bırakınız! Sadece Kur’ân…

    9 — Şimdi sıra en büyük dileğimde… Müslümanlardan, eğer bu dâvada hizmetim geçtiğine inanan varsa, şunları istiyorum: Her ferdin, herhangi bir kifayet hesabına yanaşmaksızın, benim için «Necip Fazıl’ın kaza borcuna karşılık» niyetiyle bir günlük (5 vakit) namaz kılması ve yine bir gün oruç tutması… Mevtanın ardından, onun için kaza namazı Şafiî içtihadınca caizdir ve aynı içtihat Hanefilerce de rahmettir.
    Her ferdin, en aşağı 100 Tevhid kelimesi okuyup sevabının mislini bana hediye etmesi… 70 bine dolması lâzım… Bir de, üzerimde hakkı olanların bunu Allah rızası için helâl etmeleri…
    Ölünceye dek, üzerimdeki Allah ve kul haklarından mümkün olanını ödeyebilmek için elimden geldiği kadar cehdetmek azmindeysem de ne olacağını, nereye, hangi noktaya varabileceğimi bilmiyorum ve yardımı müslümanlardan bekliyorum. «Şey’en lillâh» tabiriyle bana Allah için bir şey veriniz! Yardımınızı esirgemeyiniz!

    10 — Allahı, Allah dostlarını ve düşmanlarını unutmayınız! Hele düşmanlarını! … Olanca sevgi ve nefretinizi bu iki kutup üzerinde toplayınız!

    11 — Beni de Allah ve Resul aşkının yanık bir örneği ve ardından birtakım sesler bırakmış divanesi olarak arada bir hatırlayınız!

    1973 NFK

    Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Üstad'ın Vasiyetnamesi Şiiri - Necip Fazıl Kısakürek Üstad'ın Vasiyetnamesi Şiiri - Necip Fazıl Kısakürek şiiri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Beste Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    Zamane Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    Sağ-Sol Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    Zarf Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    Bir Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    Hâtıra Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    Bunları da Okuyun

    Bir Yol Şiiri – Ahmet Hamdi Tanpınar

    29 Aralık 2021

    Tımar Şiiri – Neyzen Tevfik

    29 Aralık 2021

    Ayçiçeği Şiiri – Alper Gencer

    29 Aralık 2021

    Yoklukta Bir Adam Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    28 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Enver Gökçe

    Bindokuzyüzdokuz-bindokuyüzkırkaltı Şiiri – Enver Gökçe

    Enver Gökçe

    (Saffet Korkut için) Bir Saffet Hoca vardı dost bağında Hürriyet yoktu sağlığında Gün geldi gitti…

    Yardan Ayrılan (Hey Ağalar) Şiiri – Karacaoğlan

    29 Aralık 2021

    Dîvân-ı İlâhîyât 124 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021

    Lirism Şiiri – Melih Cevdet Anday

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Yuvarlağın Köşeleri-Yaşamak Ölmek-Etika-Birinci Bölüm-58 Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021

    Balık Susuz Olmaz İnsan Vatansız Şiiri – Aşık Hüdai

    29 Aralık 2021

    Bir Memet Daha Şiiri – Fazıl Hüsnü Dağlarca

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Ruhsati şiirleri Agah şiirleri Karacaoğlan şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.