Bunları da Okuyun

    Su Yorumcuları’na Şiiri – Turgut Uyar

    29 Aralık 2021

    Canlı Doğada Aşk Anıları Şiiri – Rafael Alberti

    29 Aralık 2021

    Kutlu Hasat Şiiri – Güven Turan

    29 Aralık 2021

    Şey Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021

    To Şiiri – Edgar Allan Poe

    29 Aralık 2021

    Dîvân-ı İlâhîyât 67 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021

    Derin Su Şiiri – İbrahim Tenekeci

    29 Aralık 2021

    Ana Yurdum Şiiri – Bahtiyar Vahapzade

    29 Aralık 2021

    Atik – Valde’den İnen Sokakta Şiiri – Yahya Kemal Beyatlı

    28 Aralık 2021

    Sizin Memlekette Eşek Yok Mu? Şiiri – Aziz Nesin

    28 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Fuzuli»Leylâ Vü Mecnûn 1401-1500 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 1401-1500 Şiiri – Fuzuli

    Fuzuli- Fuzuli
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Hazerüm ta‘neden ol gâyete yetmişdür kim
    Yâra ağyâr olup ağyârum ile yâr olubem

    Demezem dahi sana âşıkem ey gül zîrâ
    Sana âşıklığum izhâr edeli hâr olubem

    Akl u sabr u dil ü dîn getdi bi-hamdi’llâh kim
    Sefer-i sâhil-i sevdâya sebük-bâr olubem

    Yoh Fuzûlî haberüm mutlak özümden bes kim
    Vâlih-i nakş-ı hayâl-i ruh-i dildâr olubem

    Bu Leylînün künc-i gamda giryânlığıdur ve Mecnûnun vâdî-i aşkda ser-gerdânlığıdur

    Zâr ağlar iken bu resme ol mâh
    Bir turfe sadâ eşitdi nâgâh

    Bir kimse ohurdı şi‘r-i Mecnûn
    Bu nükte ibâretinde mazmûn

    K’ey neş’e-i aşkdan uran dem
    Mecnûnı sağınma Leylîden kem

    Mecnûn ile Leylîni berâber
    Ger kimse der ise kılma bâver

    Leylîde eğerçi derd çohdur
    Mecnûn-ı hazînce derdi yohdur

    Leylî eli iğnedendür efgâr
    Mecnûna kılıçlar eylemez kâr

    Leylîni eder harîr dil-gîr
    Mecnûna verür neşât zencîr

    Leylî ister ki eksile gam
    Mecnûn gamın arturur demâdem

    Mecnûndur ola gama girftâr
    Leylî kime olmış ola gam-hâr

    Mecnûna yeter şikence-i teb
    Leylî kimedür tabîb yâ Rab

    Mecnûndur esîr-i dâm-ı Leylî
    Leylî kime salmış ola meyli

    Leylî dutup ol terâneye gûş
    Öz nağmesin eyledi ferâmûş

    Tahkîk ile bildi bu hisâbı
    Kim yoh şererinde şu‘le tâbı

    Elbette belâ vü derdi gerdûn
    Mecnûna verüpdür andan efzûn

    Bu Leylînün İbni Selâma giriftâr olduğıdur ve Yârdan mahrûm ü mukayyed-i ağyâr olduğıdur

    Mi‘mâr-ı serâçe-i ibâret
    Beyle bu evi kılur imâret

    Kim seyrden olmayup tesellî
    Öz menziline dönende Leylî

    Vermişdi özine dürlü zîver
    Her zîvere bir netîce muzmer

    Tâ mahv ola gözden ahıdan hûn
    Hem gönleği hem donıydı gül-gûn

    Tâ kim ola dûd-i âha mânend
    Bağlanmış idi benefşe ser-bend

    Tâ kim ola savt-ı nâle pâ-mâl
    Kollanmış idi sadâlu halhâl

    Tâ olmaya eşki yüzde ma‘lûm
    Ruhsârına lû’lû’ idi manzûm

    Ra‘nâ başa serpüben leçekler
    Nazük bele sancuben etekler

    Pervânesüz eylemezdi şem‘in
    Eylerdi dür-i sirişk cem‘in

    Ra‘nâ ra‘nâ yürürdi mâh
    Bir şekl ile kim tebâreka’llâh

    Ol asrda var idi Arabda
    Bir mu‘teber aslda nesebde

    Manzûr-ı eâzım u eâli
    Makbûl-ekâbir ü ehâli

    İdrâki bülend ü hüsni dil-keş
    Etvârı huceste sîreti hâş

    Vermiş Hak anun olan murâdın
    Baht İbni Selâm kılmış adın

    Ol turfe hümâ-yı evc-i ikbâl
    Asûde-zamîr ü fâriğu’l-bâl

    Av kasdına eylemişdi pervâz
    Altında ukâb elinde şehbâz

    Bir râh-güzerde ol nigâra
    Uğraşdı vü kıldı bir nezâre

    Cân ü ciğerinde kalmadı tâb
    Mahv oldı nite ki odda sîm-âb

    Terk etdi azîmet-i şikârı
    Geldi eve getdi ihtiyârı

    Tarh etdi binâ-yı resm-i peyvend
    Tedbir ile buldı bir hıred-mend

    Kim lutf ile söz kılanda takrîr
    Takrîri verürdi daşa tağyîr

    İn‘âm edüben ana besî mâl
    Leylî talebine kıldı irsâl

    Şart eyledi ol bülend-ahter
    Kim olsa bu kâm-ı dil müyesser

    Sarf eyleye genc ü mâl-i âlem
    Cânâne yolında belki cân hem

    Çün geldi bu râz-ı dil beyâna
    Oldı ana râzı ata ane

    Ol müşterîye verildi zühre
    Şâyeste görildi mâra mühre

    Çün İbni Selâma yetdi peygâm
    Tenbîh-i neşât ü müjde-i kâm

    Deryâ-yı neşâtı geldi mevce
    Baş çekdi nihâl-i bahtı evce

    Mahzen mahzen cevâhir açdı
    Hırmen hırmen nisâr saçdı

    Açdı der-i genc-i gevher ü zer
    Fakr ehlini eyledi tevân-ger

    Ol servün ayağı bağlu oldı
    Âzâde iken adağlu oldı

    Bu Nevfelün Mecnûn ile mukaddime-i ihtilâtıdur ve Ol cevher-i pâkden tezyîn-i bisâtıdur

    Sâkî yine kasd-ı cân eder gam
    Ver câm-ı lebâleb ü demâdem

    Bî-kes kalubem men-i sebük-rây
    Sen eylemesen mana maded vây

    Men şîftenün penâhı olgıl
    Bî-kesler ümîd-gâhı olgıl

    Cehd eyle vü kılma bir işe ahd
    V’er ahd etsen vefâya kıl cehd

    Şemşîr-i mübâriz-i fesâne
    Bu rezmde beyle batdı kana

    Kim var idi bir huceste-fercâm
    Ol asrda âdil ü nîkû-nâm

    Tîğiyle mesaff müşkili hall
    Ma‘rûf-ı zemâne adı Nevfel

    Hem aşk yolunda çoh yöğürmiş
    Hem çoh sitem-i zemâne görmiş

    Bezminde misâl-i dürr-i meknûn
    Bir gün ohunurdı şi‘r-i Mecnûn

    Gâyetde beğendi tarz-ı pâkin
    Mazmûn-ı kelâm ü sûz-nâkin

    Sordı sıfatın dediler ey şâh
    Âşüfte kılupdur anı bir mâh

    Rüsvâlığı edüp özine pîşe
    Dâm ü ded ile gezer hemîşe

    Nevfel kılup ârzû-yı Mecnûn
    Ashâb ile kıldı azm-i hâmûn

    Bir gûşede gördi hâr ü mehcûr
    Hâli nesak-ı salâhdan dûr

    Etrâfını tayr ü vahş almış
    Vahşet anı bir hisâra salmış

    Çün dâire-i sübâ‘-ı hâil
    Kat‘etdi sipeh görüp selâsil

    Mecnûna yetişdi ol vefâ-dâr
    Âsâr-ı telattuf etdi izhâr

    K’ey haste nedür bu çekdüğün renc
    Vîrânede zâyî etdüğün genc

    Vahşî ne bilür senün makâmun
    Hem-cinsleründen iste kâmun

    Hâl ehlisen iste ehl-i hâli
    Sahrâlara düşme lâübâlî

    Devlet dilesen hümâdan iste
    Genc isetesen ejdehâdan iste

    Gam çekme ki men olınca gam-hâr
    Yârun sana an-karîb olur yâr

    Ger olsa zer ile iş ser-encâm
    Yük yük tökelüm zer alalum kâm

    V’er olsa garaz mesaffa muhtâc
    Biz kan tökelüm sen eyle târâc

    Ancak olagör menümle hem-dem
    Men kim senünem senündür ol hem

    Bu Mecnûnun Nevfel ile derd-i dil edâsıdur ve Şerh ü tafsîl-i mâcerâsıdur

    Mecnûn dedi ey yegâne-i ahd
    Tedbîrüme çohlar etdiler cehd

    Çoh ehl-i azâyim etdi tedbîr
    Olmadı perî bu dîve teshîr

    Toprağlara tökildi çoh zer
    Olmadı bu kimyâ müyesser

    Sende bilürem ki lutf çohdur
    Ne sûd çü mende baht yohdur

    Sürme bilürem ki arturur nûr
    Ne fâide göz eğer ola kûr

    İkbâlüme yohdur i‘timâdum
    Müşkil görinür menüm murâdum

    Ah er kılasen bu şuğle ikdâm
    Râyunca iş olmaya ser-encâm

    Hem dûstum olmaya mana yâr
    Hem düşmen ola ne dûst kim var

    Bahtum bilürem menüm yamandur
    Sûd istedüğün mana ziyandur

    Bahtum sıfatında bir gazel var
    Dâim kılurem men anı tekrâr

    Bu gazel Mecnûn dilindendür

    Vefâ her kimseden kim istedüm andan cefâ gördüm
    Kimi kim bî-vefâ dünyâda gördüm bî-vefâ gördüm

    Kime kim derdümi izhâr kıldum isteyüp dermân
    Özümden min beter derd ü belâya mübtelâ gördüm

    Mükedder hâtırumdan kılmadı bir kimse def‘-i gam
    Safâdan dem uran hem-demleri ehl-i riyâ gördüm

    Eğer su dâmenin dutdum revân dönderdi yüz menden
    Ve ger gözgüden umdum sıdk aks-i müddeâ gördüm

    Ayak basdum reh-i ümmîde ser-gerdânlığ elverdi
    Emel ser-riştesin dutdum elümde ejdehâ gördüm

    Mana gösterdi gerdun tîre bahtum gözgüsin yüz kez
    Men-i bed-baht ana her gâh kim bahdum kara gördüm

    Fuzûlî ayb kılma yüz çevirsem ehl-i âlemden
    Neden kim her kime yüz dutdum andan yüz belâ gördüm

    Bu Nevfelün Mecnûna ümmîd-vârlığ verdüğidür ve Hüsn-i musâhabetiyle rızâsın ele getürdüğidür

    Nevfel dedi ey edîb-i kâmil
    Feyz-i nazarumdan olma gâfil

    Li’llâhi’l-hamd gayretüm var
    Gayret kadarınca kudretüm var

    Sen cehd eyle ki yâr ola ehl
    Çün yâr ola ehl kârdur sehl

    Mecnûn hem ümîd ile olup şâd
    Terk etdi tarîk-i tab‘-ı mu‘tâd

    Hem sildi gubâr-ı fark u gîsû
    Hem eyledi kat‘-ı nâhun ü mû

    Hem cismine verdi zîb-i câme
    Hem başına zîver-i imâme

    Bezm-i tarabı makâm dutdı
    Meyl–i tarab etdi câm dutdı

    Nevfel hem olup mülâzim-i ahd
    İmdâdına kıldı cân ile cehd

    Aldı ele müşg-bâr hâme
    Leylî haşemine yazdı nâme

    Fuzuli şiirleri Leylâ Vü Mecnûn 1401-1500 Şiiri - Fuzuli Leylâ Vü Mecnûn 1401-1500 Şiiri - Fuzuli şiiri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Leylâ Vü Mecnûn 701-800 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 601-700 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 501-600 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 401-500 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 301-400 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 2901-3000 Şiiri – Fuzuli

    Bunları da Okuyun

    Günler Akar Yüzümden Şiiri – Ahmet Özer

    29 Aralık 2021

    Delilerin Mutluluğu Şiiri – Sedat Umran

    29 Aralık 2021

    Tövbekar Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021

    Dünya Bülbülü Şiiri – Alper Gencer

    29 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Özdemir Asaf

    Kasa Masa Şiiri – Özdemir Asaf

    Özdemir Asaf

    KASA MASABen çok parayım Dedi Kasanın biri Kasanın birine.Bir masa, aradan Ben yasayım dedi Masanın…

    Kanto XXXIX Şiiri – Ahmet Ada

    29 Aralık 2021

    Hakk’ı Sev Şiiri – Eşrefoğlu Rumi

    29 Aralık 2021

    Ben Mi? Evet… Şiiri – Ataol Behramoğlu

    21 Mart 2022
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Bozgun Şiiri – Sedat Umran

    29 Aralık 2021

    Koza Şiiri – Aydın Hatipoğlu

    29 Aralık 2021

    Doğum Şiiri – Sezai Karakoç

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Karacaoğlan şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Ruhsati şiirleri Agah şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.