Bunları da Okuyun

    Var Şiiri – Cahit Sıtkı Tarancı

    29 Aralık 2021

    Hüsne Mağrur Olma Ey Yüzü Mahırn Şiiri – Seyrani

    29 Aralık 2021

    Aziz Yarim Şiiri – Uğur Arslan

    29 Aralık 2021

    63 Nolu Rubai Şiiri – Ömer Hayyam

    28 Aralık 2021

    Yüzler Şiiri – Kemal Burkay

    29 Aralık 2021

    Benzemez Şiiri – Kul Nesimi

    29 Aralık 2021

    Seher Vakti Senin Ahüzarından Şiiri – Aşık Veysel Şatıroğlu

    29 Aralık 2021

    Dışarıda Üşüyen Haziran Kalbimde Hazan Şiiri – Yılmaz Odabaşı

    28 Aralık 2021

    Desem Amma Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021

    Aşksız Geçen Günleri Düşmeli Ömürlerden Şiiri – A. Hicri İzgören

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Fuzuli»Leylâ Vü Mecnûn 2401-2500 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 2401-2500 Şiiri – Fuzuli

    Fuzuli- Fuzuli
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Kurban sana özge nâzenînler
    İdrâküne yüz min âferînler

    Kimse çü sana vefâda yetmez
    Cânın sana kimse verse yetmez

    Ma‘şûk idün ey büt-i vefâ-dâr
    Âşıklığunı hem etdün izhâr

    Âşık der imiş mana halâyık
    Görmen muna hem özümi lâyık

    Men nâkısem ey harîf-i kâbil
    Sensen reh-i aşk içinde kâmil

    Tahsîn ki yegâne-i zamânsen
    Cân vermek olur sana ki cânsen

    Her şûhda ger olaydı bu tavr
    Sen olmaz idün yegâne-i devr

    Ger gayre bu hâl olaydı makdûr
    Sen olmaz idün cihâna meşhûr

    Yâd eylemeğünden olmışem şâd
    Sen şâd olasen hemîşe men yâd

    Ha beyle men-i hazîni şâd et
    Geh gâh terahhum eyle yâd et

    Ey serv-i semen-ber ü gül-endâm
    Târâc-ı metâ-‘ı sabr u ârâm

    Ey husrev-i kişver-i melâhat
    Mehtâb-ı şeb-i neşât ü râhat

    Çün bendeye rahmet eyler oldun
    İzhâr-ı mahabbet eyler oldun

    Min-ba‘d tarîk-ı mihr dutgıl
    Evvelki tarîkunı unutgıl

    Koyma çıha hasret ile cânum
    Hadden üte nâle vü figânum

    Meyl-i men-i zâr ü bî-karâr et
    Gâhî bu yanaya bir güzâr et

    Hem-derdüm isen menümle yâr ol
    Hem-derdliğün yoh ise var ol

    Sen eyle mukîm-i mesned-i nâz
    Men beyle belâ vü derde dem-sâz

    Sen mahfil-i ayş kâm-kârı
    Men gûşe-i derd dil-figârı

    Aşk içre beğüm revâ mıdur bu
    Râh u reviş-i vefâ mıdur bu

    Ger doğrı ise vefâda lâfun
    Menden ne içündür inhirâfun

    Gel ref‘ edelüm gam-ı fırâkı
    Yanduralum oda iştiyâkı

    Olsun dün ü gün menümle seyrün
    Çün men senünem sen olma gayrün

    V’er İbni Selâm mâni‘ olsa
    Sedd-i reh-i vasl vâki‘ olsa

    Bildür kılayın siyâh bahtın
    Bir âh ile târümâr tahtın

    Çün râz-ı dilin düketdi ol zâr
    Zeyd eyledi azm-i kûy-ı dildâr

    Pervâne sözin deyüp çerâğa
    Bülbül haberin yetürdi bâğa

    Bu İbn-i Selâmün keyfiyyet-i vefâtıdur ve Leylînün ol belâdan necâtıdur

    Sâkî feleğün gör inkılâbın
    Göster kadeh içre mey habâbın

    Mey âyîne-i cihân-nümâdur
    Haki zer eden bu kimyâdur

    Bu fâide bes değül mi andan
    Kim fârig eder gam-ı cihândan

    Bir hâb ü hayâl imiş bu âlem
    Bu hâb ü hayâle olma hurrem

    Ahvâl-i zemâne münkalibdür
    Andan hıred ehli müctenibdür

    Gam mâtemin eyleyende bünyâd
    Neyyâha bu nev‘ çekdi feryâd

    Kim İbni Selâmı etdi gerdûn
    Âmâc-ı hadeng-i âh-ı Mecnûn

    Ol seddi götürmeğe aradan
    Eşk oldı revân iki yanadan

    Ol nev-res-i nâ-tüvân demâdem
    Şevk ile çekerdi mihnet ü gâm

    Hasret elemi yaman elemdür
    Gam bedraka-i reh-i ademdür

    Derd ü gam-ı hasret-i nihânî
    Serv-i kadin etdi hîzrânî

    Yüz urdı bozılmağa tılısmı
    Bir gâyete yetdi za‘f-ı cismi

    Kim peykeri nakş-ı bister oldı
    Ra‘na kadi bister ister oldı

    Gün günden olup harâb hâli
    Kalmadı sağalmak ihtimâli

    Derdine devâ bulınmaz oldı
    Rencine şifâ bulınmaz oldı

    Endîşe-i ömri oldı bâtıl
    Cân verdi vü oldı Hakka vâsıl

    Kimdür ki gelüp cihâna getmez
    Kim kâmil olur zevâle yetmez

    Budur reh ü resmi rûzgârun
    Kim ola hazânı her bahârun

    Leylîni getürmeğe figâna
    Ol vâkıa oldı bir behâne

    Mâtem dutup etdi ol giriftâr
    Dırnağı ile yüzini efgâr

    Çâk etdi ferâğat ile câme
    Fâş etdi figânı hâs ü âma

    Yandurdı evin kopardı tahtın
    Târâc-ı fenâya verdi rahtın

    Gîsû-yı muanber etdi ber-bâd
    Eflâke yetürdi âh u feryâd

    Gerdûn kimi rahtı nîle urdı
    Âteş kimi başa kül savurdı

    Derler bu idi Arabda âdet
    Kim er eğer ölse kalsa avret

    Bir yıl iki yıl dutardı mâtem
    Feryâd ü figân edüp demâdem

    Hoş geldi bu âdet ol nigâra
    Feryâd ü figâna buldı çâre

    Mâtem-kede eyledi makâmın
    Matemde geçürdi subh u şâmın

    Bir niçe gün anda ağlayup zâr
    Hem ata evine döndi nâ-çâr

    Ammâ dün ü gün figân ederdi
    Hûn-âb-ı ciğer revân ederdi

    Feryâda gelende gâh u bî-gâh
    Öz gönlinde der idi ol mâh

    Kim İbn-i Selâma rahmet-i Hak
    Aşkum revişine verdi revnak

    Ref‘ eyledi perde-i müdârâ
    Pinhân gamum etdi âşikârâ

    Ol vâkıadan olup haberdâr
    Dutdı reh-i deşt Zeyd-i gam-hâr

    Gördi ki şikeste-hâl Mecnûn
    Durmış ded ü dâm içinde mahzûn

    Çün verdi selâm ü kıldı i‘lâm
    Kim İbni Selâma n’etdi eyyâm

    Verdi bu kaziyyeden bişâret
    Kim kıldı muârızun hasâret

    Dehr İbni Selâmı kıldı pâ-mâl
    Leylî öz evine döndi hoş-hâl

    Mecnûn çeküp âh kıldı nâle
    Efgân edüp ağladı bu hâle

    Hayretlere düşdi Zeyd-i gâfil
    Bu hâlet ana görindi müşkil

    Kim fevt-i rakîb eşitse âşık
    Gülmek gerek ağlamak ne lâyık

    Tahkîk-i beyân-ı hâl kıldı
    Ol vâkıadan suâl kıldı

    Mecnûn dedi ey vefâlu yârum
    Yohdur mı bu yolda neng ü ârum

    Cânâneye cân veren yetüpdür
    Cân vermeyen arada itüpdür

    Ol dûstuma değüldi düşmen
    Hem ol ana âşık idi hem men

    Ol cânını verdi vâsıl oldı
    Öz mertebesinde kâmil oldı

    Naksum menüm ermedi kemâle
    Ayb eyleme ağlasam bu hâle

    Bu gazel Mecnûn dilindendür

    Âşık oldur kim kılur cânın fedâ cânânına
    Meyl-i cânân etmesün her kim ki kıymaz cânına

    Cânını cânâna vermekdür kemâli âşıkun
    Vermeyen cân i‘tirâf etmek gerek noksânına

    Vasl eyyâmı verüp cânâna cân râhat bulan
    Yeğdür andan kim salur cânın gam-ı hicrânına

    Aşk resmin âşık öğrenmek gerek pervâneden
    Kim köyer gördükde şem‘ün âteş-i sûzânına

    Fânî ol aşk içre kim benzer fenâsı âşıkun
    Feyz-i câvîd ile Hızrun çeşme-i hayvânına

    Aşk derdinün devâsı terk-i cân etmekdedür
    Terk-i cân derler bu derdün mu‘teber dermânına

    Hîç kim cânân içün cân vermeğe lâf etmesün
    Kim gelüpdür bu sıfat ancak Fuzûlî şânına

    Bu Leylînün İbn-i Selâmdan sonra mâcerâsıdur ve Zâviye-i mihnetde vâki‘ olan belâsıdur

    Çün ata evine döndü Leylî
    Efgâna olup hemîşe meyli

    Dutmışdı tarîk-i ehl-i mâtem
    Tecdîd-i azâ kılup demâdem

    Her handa bilürdi var bir zâr
    Endûh-i musîbete giriftâr

    Cem‘ edüp olurdı encümen-sâz
    Eylerdi sürûd-ı nevha âğâz

    Ger İbni Selâm idi behâne
    Mecnûn idi bâis ol figâna

    Ağzında idi bir özge zikri
    Gönlinde idi bir özge fikri

    İzhâr kılurdı özge adın
    Pinhânî ederdi özge yâdın

    Bu reng ile dâim ol perî-zâd
    Eylerdi ferâğat ile feryâd

    Sûz-i diline getürmeyüp tâb
    Bir gece dağıldı yâr u ashâb

    Ancak ana şem‘ kaldı hem-dem
    Söndürdi bir âh ile anı hem

    Ya‘ni ne revâ şeb-i siyâhum
    Şem‘ isteye gayr-ı berk-i âhum

    Tenhâ kalup etdi nâle vü zâr
    Derd ü gama kıldı aczin izhâr

    K’ey derd ü gam-ı zemâne bi’llâh
    Olman bu gece menümle hem-râh

    Tenhâlığ ile men eyledüm hû
    Siz özge musâhibe dutun rû

    Gördi gam u derde yoh nihâyet
    Kıldı şeb-i tîreden şikâyet

    K’ey baht-ı siyâhumun nazîri
    Âşüfte kılan men-i esîri

    Evvel yoh idi senün karârun
    Seyr ile geçerdi rûzgârun

    Hâlâ ne içün karâr edüpsen
    Terk-i reviş ihtiyâr edüpsen

    Bir menzile mi özün yetürdün
    Yâ zulmet içinde yol itürdün

    Fuzuli şiirleri Leylâ Vü Mecnûn 2401-2500 Şiiri - Fuzuli Leylâ Vü Mecnûn 2401-2500 Şiiri - Fuzuli şiiri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Leylâ Vü Mecnûn 701-800 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 601-700 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 501-600 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 401-500 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 301-400 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 2901-3000 Şiiri – Fuzuli

    Bunları da Okuyun

    Yaşamak Şiiri – Afşar Timuçin

    29 Aralık 2021

    Bir Güneş Bir Ay Gibi Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021

    Aynanın İki Yüzü Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021

    Kırık Mozaik Şiiri – A. Hicri İzgören

    29 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Necip Fazıl Kısakürek

    Kavuşmak Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    Necip Fazıl Kısakürek

    Ne görsem, ötesinde hasret çektiğim diyar; Kavuşmak nasıl olmaz, mademki ayrılık var?

    Uykusuzluk Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021

    Çiçekleri Umudumuzun Şiiri – A. Kadir (Abdülkadir Meriçboyu)

    29 Aralık 2021

    Bir Karanlık Masalı Şiiri – Ali Püsküllüoğlu

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Gönüllü Partiler İçin Kâbe Şiiri – Alper Gencer

    29 Aralık 2021

    Ağlarım Ağlatamam Şiiri – Mehmet Akif Ersoy

    28 Aralık 2021

    Levni Şiiri – Aydın Hatipoğlu

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Karacaoğlan şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Ruhsati şiirleri Agah şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.