Bunları da Okuyun

    Hak Taâlâ Cebrail’i Salınca Şiiri – Kul Himmet

    29 Aralık 2021

    Tam-Tam Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021

    Annelerin En Güzeline Şiiri – Necdet Evliyagil

    29 Aralık 2021

    Güz Şarkısı Şiiri – Charles Baudelaire

    29 Aralık 2021

    Kolejli Şiiri – Nevzat Çelik

    29 Aralık 2021

    Çıktım Ücesine Seyran Eyledim Şiiri – Karacaoğlan

    29 Aralık 2021

    Bir Taş Attım Meyhaneye Dayandı Şiiri – Ignac Kunos

    29 Aralık 2021

    Aşk Şiiri – Ahmet Hamdi Tanpınar

    29 Aralık 2021

    Aşk Şiiri – Salih Bolat

    29 Aralık 2021

    Küskün Yolcunun Türküsü Şiiri – Behçet Necatigil

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Fuzuli»Leylâ Vü Mecnûn 3001-3098 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 3001-3098 Şiiri – Fuzuli

    Fuzuli- Fuzuli
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Zâr ağladı eyle kim hem ol dem
    Âhı ünine yığıldı âlem

    El cem‘ olup etdiler nezâre
    Mecnûn-ı siyâh-rûzgâra

    Kabr üstine gördiler yıhılmış
    Cânâneye cân nisâr kılmış

    Ahvâline ağlayup serâser
    Defn etmeğin etdiler mukarrer

    Gasl eyleyüben ten-i nizârın
    Dildârıun açdılar mezârın

    Koydılar anı hem ol mezâra
    Gam-nâk yetişdi gam-güsâra

    Rûh oldı felekde rûha hem-râz
    Ten oldı ten ile yerde dem-sâz

    Ref‘ oldı teallukât-ı hâil
    Matlûbına tâlib oldı vâsıl

    Bir bezm iki şâha mahfil oldı
    Bir burc iki mâha menzil oldı

    Kabr üstine koydılar nişâne
    Fâş oldı bu mâcerâ cihâna

    Tavfında kılup murâd hâsıl
    Ol kabre halâyık oldı mâil

    Geçdükçe zamân mükerrem oldı
    Hâcet-geh-i ehl-i âlem oldı

    Budur eser-i mahabbet-i pâk
    Hoş mertebedür bu kılsan idrâk

    Ol meşhede Zeyd olup mücâvir
    Âsâr-ı sadâkat etdi zâhir

    Ta‘mîr içün etdi çoh atâlar
    Tedrîc ile kıldı çoh binâlar

    Peyveste harâret-i cigerden
    Kandîl-i mezârın etdi rûşen

    Cârûb ile âb olanda matlûb
    Müjgân ile eşki âb ü cârûb

    Her lahza kılurdı tâze mâtem
    Kılmazdı figân ü nâlesin kem

    Ol mûnis-i müşfik ü muvâfık
    Bir gece karîb-i subh-ı sâdık

    Bîmâr teninde kalmayup tâb
    Kılmışdı mezâra yasdanup hâb

    Hâb içre görindi ol figâra
    Bir bâğda iki mâh-pâre

    Ruhsârlarında zevkden nûr
    Bîm-i gam ü derd-i gussadan dûr

    Hoş-vakt ü neşât-mend ü dil-şâd
    Ağyâr taaruzından âzâd

    Her meh-veşe min ferişte-sûret
    İhlâs ile olmış ehl-i hidmet

    Sordı ki bular ne mâhlardur
    Ne rütbelü pâdişâhlardur

    Bu ravza ne ravza-i berîndür
    Bu kavm ne kavm-i nâzenîndür

    Budur dediler riyâz-ı Rıdvân
    Bu kavm-i huceste hûr ü gılmân

    Bu iki meh-i huceste-ruhsâr
    Mecnûn ile Leylî-i vefâ-dâr

    Çün vâdî-i aşka girdiler pâk
    Ol pâkliğ ile oldılar hâk

    Menzilleri oldı bâğ-ı Rıdvân
    Çâkerleri oldı hûr ü gılmân

    Çün munda rızâ verüp kazâya
    Sabr eylediler gam ü belâya

    Getdükde cihân-ı bî-vefâdan
    Kurtıldılar ol gam ü belâdan

    Çün Zeyd yuhudan oldı bîdâr
    Bu nükteni etdi halka izhâr

    Halkun olup i‘tikâdı efzûn
    Ol kabre ziyâret oldı kânûn

    Tamâmî-i sühan

    Sâkî mütegayyir oldı hâlüm
    Söylemeğe kalmadı mecâlüm

    Min-ba‘d ziyâde verme bâde
    Rahm eyle ki ser-hoşem ziyâde

    Hoş gaflet ile geçürdüm eyyâm
    Bilmem ki n’olur işüm ser-encâm

    Ser-mâye-i ömr getdi elden
    Sûd etmedüm etdüğüm amelden

    Feryâd bu cevrden ki gerdûn
    Ahvâlümi eyledi dîger-gûn

    Dün dîde-i ter kılup güher-bâr
    Gerdûna dedüm ki ey cefâ-kâr

    Hergiz revişünden olmadum şâd
    Dâm-ı gam ü mihnetünden âzâd

    Ahbâba nakîz devr edersen
    Erbâb-ı kemâle cevr edersen

    Mecnûn eğer olsa idi câhil
    Olmazdun itâatinde kâhil

    Fermânına inkıyâd ederdün
    Gönlini müdâm şâd ederdün

    Ehl-i hüner olduğı sebebden
    Sâhib-nazar olduğu sebepden

    Akrânı içinde hâr kıldun
    Bî-izzet ü i‘tibâr kıldun

    Leylî ger olaydı bir hayâsuz
    Ya sen kimi mihrsüz vefâsuz

    Olmazdı ana hemîşe cevrün
    Kâmınca müdâm olurdı devrün

    Fazl ehline mâil olduğından
    İdrâk ile kâmil olduğından

    Dâim gam elinde zâr edüpsen
    Âşüfte-i rûzgâr edüpsen

    Men hem ger olaydum ehl-i tezvîr
    Etmezdün i‘ânetümde taksîr

    Senden garazum olup ser-encâm
    Devründe mana olurdı ârâm

    Çün ehl-i vekâr ü neng ü ârem
    Cevrünle hemîşe hâr ü zârem

    Bu yüzden imiş senün medârun
    Var imdi ki yohdur i‘tibârun

    Gerdûn eşidüp menüm itâbum
    Verdi bu edâ ile cevâbum

    K’ey sûret-i hâlden habersüz
    Her hikmete ayb eden hünersüz

    Men emre muvâfık eylerem devr
    Hikmetde vefâdur etdüğüm cevr

    Ammâ sen eden amel hatâdur
    Kim pîr-i tarîkatün hevâdur

    Şâirliğe iftihâr edüpsen
    Kizbi özüne şiâr edüpsen

    Mecnûn dedüğün vücûd-ı kâmil
    Her dânişe menden oldı kâbil

    Dîvâne ana sen eyledün ad
    Senden ana yetdi zulm ü bî-dâd

    Leylî dedüğün meh-i tamâmı
    Men perdede sahladum girâmî

    Rüsvâ-yı halâyık eyledün sen
    Min ta‘neye lâyık eyledün sen

    Geh Nevfele özr kıldun ıtlâk
    Geh İbni Selâma zulm ilhâk

    Şerm et bu ne herzedür ne mühmel
    Ne İbni Selâm hansı Nevfel

    Şerh eylemek eyledün fesâne
    Kıldun olarun sözin behâne

    Gördi çürümiş sünükler âzâr
    Töhmetlerüne olup giriftâr

    Emvât mezâlimine girdün
    Âsûdelere azâb verdün

    Cürmine olanda halk mülzem
    Lâzım sorılur bu iftirâ hem

    Yetmez mi bu bâis-i azâbun
    Bu mes’elede nedür cevâbun

    Ey tûtî-i bûstân-ı güftâr
    Sarrâf-ı sühan Fuzûlî-i zâr

    Aldanma eğer sipihr-i lâib
    Ta‘n ile sana dediyse kâzib

    Eş‘âra abes deyüp usanma
    Ser-mâye-i nazmı sehl sanma

    Sözdür güher-i hizâne-i dil
    İzhâr-ı sıfât ü zâta kâbil

    Cân sözdür eğer bilürse insân
    Sözdür ki deyerler özgedür cân

    Bi’llah bu yaman mıdur ki hâlâ
    Emvâta söz ile verdün ihyâ

    Mecnûn ile Leylîni kılub yâd
    Ervâhlarını eyledün şâd

    Bu beyân-ı özr-i te’lîf-i kitâbdur ve Tarîh-i zamân-ı feth-i bâbdur

    Ey kilk-i revende bâreka’llâh
    Oldun men-i reh-neverde hem-râh

    Min sa‘y ile hâcetüm bitürdün
    Bir menzile âkibet yetürdün

    Rahmet sana kim sen etdün imdâd
    Bu eski binâyı etdüm âbâd

    Eşk ile derûnı sîm-endûd
    Âh ile bîrûnı anber-âlûd

    Mahzenleri genc-i gevher-i derd
    Revzenleri menfez-i dem-i serd

    El-kıssa müretteb oldı bir bâğ
    Her lâlesi bağrı üzre bin dâğ

    Hûn-ı ciger âb-ı cûy-bârı
    Nevk-i müje ebr-i nevbahârı

    Ol dem ki bu nüsha oldı merkûm
    Leylî Mecnûn adına mersûm

    İzhâra gelüp rümûz-ı vahdet
    Vahdetde tamâm olup hikâyet

    Târîhine düşdiler muvâfık
    Bir olmağ ile ol iki âşık

    Bu erbâb-ı vefâdan tevakku‘-i kabûl-i ma‘zeretdür ve Ashâb-ı zekâdan temennâ-yı duâ-yı mağfiretdür

    İnsâf ver ey hasûd insâf
    Ta‘n etme ki cevherün değül sâf

    Ahvâlümi gör harâb ü muztarr
    Endûh-ı zemâneden mükedder

    Söz dâiresi değül bu ahvâl
    İnsâf mana ki olmazem lâl

    Menden tama‘ etme fikr-i sâib
    Ahvâlümedür sözüm münâsib

    Azdur deme cevherüm safâsın
    Bir sor ki ne verdiler bahâsın

    Bi’llah ger olaydı bir hırîdâr
    Min genc-i nihân kılurdum izhâr

    Fi’lcümle bu hem ki oldı mastûr
    Bir şevk ile zevkden değül dûr

    Ayb-ı hüner ihtiyâr kılma
    Şi‘rüm hasedin şiâr kılma

    Bîhûde yeter taarruz eyle
    Ger kâdir isen cevâb söyle

    Terk eyle taarruz u inâdı
    Kim vâdî-i cehldür bu vâdî

    Dem hayr sözinden ur demâdem
    V’er hayr demezsen ebsem ebsem

    Fuzuli şiirleri Leylâ Vü Mecnûn 3001-3098 Şiiri - Fuzuli Leylâ Vü Mecnûn 3001-3098 Şiiri - Fuzuli şiiri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Leylâ Vü Mecnûn 701-800 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 601-700 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 501-600 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 401-500 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 301-400 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 2901-3000 Şiiri – Fuzuli

    Bunları da Okuyun

    Onun Evi Kuşlara Yakın Şiiri – Ahmet Ada

    29 Aralık 2021

    Reçete Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021

    Devlet ve Ben Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021

    Uzun Bir Kıştan Sonra Şiiri – Ali Püsküllüoğlu

    29 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Orhan Veli Kanık

    Macera Şiiri – Orhan Veli Kanık

    Orhan Veli Kanık

    Küçüktüm, küçücüktüm, Oltayı attım denize; Bir üşüşüverdi balıklar, Denizi gördüm.Bir uçurtma yaptım, telli duvaklı; Kuyruğu…

    Efsane Şiiri – Orhan Veli Kanık

    29 Aralık 2021

    Sabahtan Cemalin Seyran Eyledim 1 Şiiri – Pir Sultan Abdal

    29 Aralık 2021

    Müfredât 43 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Karanlık Zamanlarda Şiiri – Bertolt Brecht

    29 Aralık 2021

    Al-i Nur Semahı Şiiri – Şah Hatayi

    29 Aralık 2021

    Harp Çocuğu Şiiri – Oğuz Tansel

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Karacaoğlan şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Agah şiirleri Ruhsati şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.