Bunları da Okuyun

    Kalıt Şiiri – Ahmet Günbaş

    29 Aralık 2021

    Piyano Soloları III Şiiri – Akif Kurtuluş

    29 Aralık 2021

    Kadir Geceleri Fırsat Sizindir Şiiri – Kul Nesimi

    29 Aralık 2021

    Bazıları Delirmez Şiiri – Charles Bukowski

    29 Aralık 2021

    Zafer Türküsü Şiiri – Faruk Nafiz Çamlıbel

    29 Aralık 2021

    Bu Dünyayı Kuran Mimar Şiiri – Aşık Veysel Şatıroğlu

    29 Aralık 2021

    Diyarbakır Geceleri Şiiri – Mahzuni Şerif

    29 Aralık 2021

    Mor Külhani Şiiri – Mevlâna İdris Zengin

    29 Aralık 2021

    O Sen Misin O Sen Misin Şiiri – Neşet Ertaş

    29 Aralık 2021

    Korrekto Korrekto Korrekto Alabundila Şiiri – Alper Gencer

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Cezmi Ersöz»Otobüsümüz Yolun Kenarında Öylece Duruyordu Şiiri – Cezmi Ersöz

    Otobüsümüz Yolun Kenarında Öylece Duruyordu Şiiri – Cezmi Ersöz

    Cezmi Ersöz- Cezmi Ersöz
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Otobüste sevgi yoktu. Orada herkes kendine ve birbirine düşmandı. İşte bu yüzden otobüsteki insanlar birbirlerine en kötü yüzlerini göstermekten çekinmiyorlardı. Şoför en acımasız tavrıyla yolcuları durmaksızın azarlıyor, genç öğrenci başının dibinde artık ayakta durmaktan gücünü tüketmek üzere olan yaşlı bir kadını görmezlikten geliyor; genç bir adam adeta bütün gövdesiyle, önündeki kızı habire sıkıştırıyor, açıkçası cinsel tacizde bulunuyor; üstü başı pis, üstelik kendi kendisine konuşuyor diye yaşlı bir adamın yanına kimse oturmuyor; gençten biri yanında kendisinden biraz daha kısa boylu birinin üzerine neredeyse abanıyordu. Bir sivil polis önünde oturan iki öğrencinin neler konuştuğuna kulak kesilmişti. Bir başkasının ayağına basan sonra asla özür dilemediği gibi ayağına bastığı kişiye adeta, “ayağımın altında ayağının ne işi var” der gibi bakıyor, herkes herkesi olup olmadık zamanlarda suçluyor ve aşağılıyordu… Evet, bu otobüste sevgi yoktu! ..

    Bir duraktan genç bir kadınla, dokuz on yaşlarındaki oğlu bindi, otobüse… Kısa bir süre sonra avını bulmuş bir avcının heyecanıyla, “biletini at hanım” diye bağırdı bizim şoför. Genç kadınsa utanarak yolcuların arasına saklanmaya çalıştı. Şoför yine: “Biletini atmadın, bak kafam bozuluyor artık” diye öfkeyle çıkıştı. Biraz daha gittik ama çok geçmeden genç kadın ağlamaklı bir ses tonuyla: “Durun… Lütfen, burada inmek istiyorum” dedi. Otobüs durdu. Kadın, yanında çocuğuyla durak dışında, öylesine bir yerde indi aşağıya. Bu defa yüzünü örtmüş hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Oğlu ise annesine sarılıp: “Anne ağlama, ne olur ağlama” diyordu habire. Otobüste ansızın bir sessizlik olmuş, herkes nefesini tutarak bu olayı izliyordu. Bu genç kadının varlığıyla kötü bir düşten uyanmış gibiydik. Oğluna sarılıp ağlayan bu genç anne yıllardır bastırdığımız duygularımızı hatırlatmıştı sanki bize.

    Ve hemen sonra hiç beklemediğimiz bir şey oldu: Şoför otobüsün el frenini çekip aşağıya indi ve kadınla çocuğun yanına gitti ve onlardan özür dilemeye başladı. Duyuyorduk, şoför ağlayan kadına yaptığı işten çok bunaldığını, geçim sıkıntısı çektiğini, trafiğin ve yolcuların sinirlerini harap ettiğini, demin yaptıklarından pişman olduğunu söylüyor ve biletsiz olsa bile -ki şu an bu hiç önemli değildi- genç anneyi otobüse davet ediyordu. Genç kadınsa biraz önce çok aşağılandığını, çok utandığını, bir daha o otobüse binemeyeceğini söylüyordu.

    Otobüsün durduğu yerin biraz aşağısı deniz kenarıydı ve hemen oracıkta bir çay ocağı ve gökyüzü renginde masa örtüleri bulunan masalar vardı. Güneş ve rüzgâr bu çay bahçesini soylu bir neşeyle kucaklıyordu. Genç kadın çocuğuyla beraber biraz olsun soluk almak ve dinlenmek için bu çay bahçesindeki masalardan birine oturdu. Gözyaşları dinmişti. Şoförse onu bırakmıyor, yanına diz çökmüş özür dilemeye devam ediyordu, işte ne olduysa bu andan sonra oldu. Herkesin yüzü aydınlandı ve ortak bir kararla gideceğimiz yerlerden vazgeçip otobüsten indik, adeta koşar adım gökyüzü rengindeki örtülerle örtülü masaların olduğu çay bahçesine gittik. Genç kadının yanına diz çöken şoförün omuzuna vuran güneş ışığı, genç annenin o unutulmaz masum yüzü defalarca içimize işlemişti. Sanki birbirinden çok, ama çok farklı insanların içinde ne gariptir ki aynı ortak ses: “Artık yeter, bunca kötülük, bunca duyarsızlık yeter” diyordu.

    Nitekim şimdi hemen herkes genç anneyi teselli ediyor, sakinleşmesi için çaba harcıyordu. Genç kadın bu yakınlığımızdan cesaret alıp durumunu güçlükle de olsa anlattı. Kocası siyasi mahkummuş, yıllardır cezaevindeymiş, kendisi işten çıkartılmış, günlerdir iş aradığı halde bulamıyormuş, evde hiç yiyecek bir şey kalmamış, çocuğunu annesine götürüyormuş, otobüs bileti alacak parası yokmuş. Genç kadın bütün bunları anlatınca bir anda herkes garip bir duygusallığa kapıldı ve deminki dehşet otobüsünde uyanan kötü ruhları için birbirlerinden özür dilemeye başladılar. Yalnızca çok genç insanlarda görülür bu duygusallık; o kötücül mantık yoktur. İyi ki de yoktur, göğüsleri heyecanla inip kalkar…

    Cezmi Ersöz şiirleri Otobüsümüz Yolun Kenarında Öylece Duruyordu Şiiri - Cezmi Ersöz Otobüsümüz Yolun Kenarında Öylece Duruyordu Şiiri - Cezmi Ersöz şiiri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Bir Hayalet Şiiri – Cezmi Ersöz

    Yedek Sevgili Şiiri – Cezmi Ersöz

    Soru İşareti Şiiri – Cezmi Ersöz

    Vazgeçmedim Şiiri – Cezmi Ersöz

    Son Yüzler / Varoluşçu Boyacı Şiiri – Cezmi Ersöz

    Dilimdeki Kesik Şiiri – Cezmi Ersöz

    Bunları da Okuyun

    Ay! Ay! Ay! Şiiri – Can Yücel

    28 Aralık 2021

    Aslı’nı İnkar Etmek İstiyorum Kerem! Şiiri – Alper Gencer

    29 Aralık 2021

    Garip Haller Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021

    Yalnızlık Şiiri – Yavuz Bülent Bakiler

    29 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Alper Gencer

    Her Cani Bir Gün Ölümü Tadacaktır! Şiiri – Alper Gencer

    Alper Gencer

    Azrail, sürprizler yapan bir melektir ey Kaddafi! O, bazılarının canını doğum günü mumlarını üfler gibi…

    Eşikte Şiiri – Ahmed Şamlu

    29 Aralık 2021

    Arada Şiiri – Ataol Behramoğlu

    21 Mart 2022

    Eski Bir Gün İçin Şiirler Şiiri – Arkadaş Zekai Özger

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Furuğ Ferruhzad Şiiri – Onat Kutlar

    29 Aralık 2021

    Varmagıl Bir Yere Gel Olmayınca, Şiiri – Muhyiddin Abdal

    29 Aralık 2021

    Bir Kuşun Resmini Yapmak İçin Şiiri – Jacques Prevert

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Karacaoğlan şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Ruhsati şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Agah şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.