Ben nasihat veremem gerçi size Aygır İmam,
Kafa tutma saz için sen de bize Aygır İmam,
Su-i niyet taşıyan alçağa lanet olsun,
Yoktur asla garazım zatınıza Aygır İmam.
Sana karşı kötülük varsa eğer kalbimde,
Atarım varlığımı Akdeniz’e Aygır İmam.
Sayarım hatırını, hem de seni incitmem.
Korkarım taş atamam ben kerize Aygır İmam.
Saldırışlarda soğukkanlılığın mucizedir,
Hani örnek gibisin İngiliz’e Aygır İmam.
Bu akort olmadı dersin üzülürsün bokuna,
Kulak asma olur olmaz pürüze Aygır İmam.
Osururdun içine orgu akort etmek için,
Kardinal olsaydın Portekiz’e Aygır imam.
Gel düzen meselesinde adını boklatma,
Dokuza çıktı mı inmez sekize Aygır İmam.
Şu kulaksızlığını radyoda ilan ettin.
Bu rezalet foyası çıktı dize Aygır İmam.
Bir çelik parçası davanızı tekzip etti.
Sustuk amma hepimiz, fen geveze Aygır İmam.
Musiki Serveti’nin haznesi, ardiyesi yok,
Yüklemiştir onu hak bir öküze Aygır İmam.
Bu da gül pembesi derdin de kırardın rekoru,
Kadı olsaydın eğer sen Serez’e Aygır İmam
Paraca pulca bu yıl hayli kalınlaştın ha,
Ateş-i “ Veyl liküllin hümeze” Aygır İmam!
Pek zebun-küş diyemem amma ezersin zayıfı,
Lüpe geldi mi taparsın semize Aygır İmam.
Yan bakarsın biraya, konyağa amma geriden,
Kıç atarsın şaraba, sertçe düze Aygır İmam!
Bayılırsın pilice zannederim tilki gibi,
Lüferin tazesi olmaz mı meze Aygır İmam?
Saldırırsın boğarak nağmelerinle bezme,
Köfteye, meyveye, bolca çereze Aygır İmam
Katakulli okuma, nağmelerin kaşkariko,
Hilede taş çıkarırsın Muiz’e, Aygır İmam!
Bir kütüksün bu ilimde fakat aslın meçhul,
Benzemezsin meşeye, pırnala, hattâ cevize Aygır İmam!
Bir sicillin sayılır bu yazılar varlığına,
İşte müsveddesi, sen çek temize Aygır İmam!
Beyoğlu, 1936