Bunları da Okuyun

    Kalbim Kalbinde Misafir Kalsın Bu Gece Şiiri – Refik Durbaş

    21 Mart 2022

    Biz Kimseye Kin Tutmayız Şiiri – Yunus Emre

    29 Aralık 2021

    Susm’anın Birinci Yüzü Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021

    Hüznün Son Masalı Şiiri – Ferman Karaçam

    29 Aralık 2021

    Geldim (Sabah Olup Gün Doğarken) Şiiri – Ruhsati

    29 Aralık 2021

    Harp Kaldırımında Aşk Şiiri – Attila İlhan

    28 Aralık 2021

    Dîvân-ı İlâhîyât 43 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021

    Katar Katar Olmuş Gelen Turnalar Şiiri – Karacaoğlan

    29 Aralık 2021

    Deli Deli Şiiri – Muhlis Akarsu

    29 Aralık 2021

    An Gelir Şiiri – Attila İlhan

    28 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Dönemler»Öz (Saf) Şiir Dönemi»Necip Fazıl Kısakürek»Gençliğe Hitabe Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    Gençliğe Hitabe Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    Necip Fazıl Kısakürek- Necip Fazıl Kısakürek
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik…

    “zaman bendedir ve mekân bana emanettir! ” şuurunda bir gençlik…

    devlet ve milletinin büyük çapa ermiş yedi asırlık hayatında ilk ikibuçuk asrını aşk, vecd, fetih ve hakimiyetle süsleyici; üç asrını kaba softa ve ham yobaz elinde kenetleyici; son bir asrını, allah’ın kur’an’ında “belhüm adal” dediği hayvandan aşağı taklitçilere kaptırıcı; en son yarım asrını da işgal ordularının bile yapamayacağı bir cinayetle, türkü madde plânında kurtardıktan sonra ruh plânında helâk edici tam dört devre bulunduğunu gören… bu devirleri yükseltici aşk, çürütücü taklitçilik ve öldürücü küfür diye yaftalayan ve şimdi, evet şimdi… beşinci devrenin kapısı önünde dimdik bekleyen bir gençlik…

    gökleri çökertecek ve yeni kurbağa diliyle bütün “dikey”leri “yatay” hale getirecek bir nida kopararak “mukaddes emaneti ne yaptınız? ” diye meydan yerine çıkacağı günü kollayan bir gençlik…

    dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, öcünün davacısı bir gençlik…

    halka değil hakka inanan, meclisinin duvarında “hakimiyet hakkındır” düsturuna hasret çeken, gerçek adaleti bu inanışta ve halis hürriyeti hakka kölelikte bulan bir gençlik…

    emekçiye “benim sana acıdığım ve yardımcı olduğum kadar sen kendine acıyamaz ve yardımcı olamazsın! ama sen de, zulüm gördüğün iddiasiyle, kendi kendine hakkı ezmekte ve en zalim patronlardan daha zalim istismarcılara yakanı kaptırmakta başıboş bırakılamazsın! “, kapitaliste ise “allah buyruğunu ve resul ölçüsünü kalbinin ve kasanın kapısına kazımadıkça serbest nefes bile alamazsın! “, ihtarını edecek… kökü ezelde ve dalı ebedde bir sistemin aşkına, vecdine, diyalektiğine, estetiğine, irfanına, idrakine sahip bir gençlik…

    birbuçuk asırdır yanıp kavrulan, bunca keşfine ve oyuncağına rağmen buhranını yenemeyen ve kurtuluşunu arayan batı adamının bulamadığını, türkün de yine birbuçuk asırdır işte bu hasta batı adamında bulduğunu sandığı şeyi, o mübarek oluş sırrını çözecek ve her sistem ve mezhep, ortada ne kadar hastalık varsa tedavisinin ve ne kadar cennet hayali varsa hakikatinin islâm’da olduğunu gösterecek ve bu tavırla yurduna islâm âlemine ve bütün insanlığa numunelik teşkil edecek bir gençlik…

    “kim var! ” diye seslenilince, sağına ve soluna bakınmadan, fert fert “ben varım! ” cevabını verici, her ferdi “benim olmadığım yerde kimse yoktur! ” duygusuna sahip bir dava ahlâkını pırıldatıcı bir gençlik…

    can taşıma liyakatini, canların canı uğrunda can vermeyi cana minnet sayacak kadar gözü kara ve o nisbette strateji ve taktik sahibi bir gençlik…

    büyük bir tasavvuf adamının benzetişiyle, zifiri karanlıkta ak sütün içindeki ak kılı farkedecek kadar gözü keskin bir gençlik…

    bugün, komik üniversitesi, hokkabaz profesörü, yalancı ders kitabı, çıkartma kağıdı şehri, muzahrafat kanalı sokağı, fuhş albümü gazetesi, şaşkına dönmüş ailesi ve daha nesi ve nesi, hasılı, güya kendisini yetiştirecek bütün cemiyet müesseselerinden aldığı zehirli tesiri üzerinden silkip atabilecek, kendi öz talim ve terbiyesine, telkin ve telbiyesine memur vasıtalara kadar nefsini koruyabilecek, tekbaşına onlara karşı durabilecek ve çetinler çetini bu işin destanlık savaşını kazanabilecek bir gençlik…

    annesi, babası, ninesi ve dedesi de içinde olsa gelmiş ve geçmiş bütün eski nesillerden hiç birini beğenmeyen, onlara “siz güneşi ceketinizin astarı içinde kaybetmiş marka müslümanlarısınız! gerçek müslüman olsaydınız bu hallerden hiçbiri başımıza gelmezdi! ” diyecek ve gerçek müslümanlığın “ne idüğü”nü ve “nasıl”ını gösterecek bir gençlik…

    tek cümleyle, allah’ın, kâinatı yüzüsuyu hürmetine yarattığı sevgilisinin âlemleri manto gibi bürüyen eteğine tutunacak, o’ndan başka hiçbir tutamak, dayanak, sığınak, barınak tanımayacak ve o’nun düşmanlarını ancak kubur farelerine denk muameleye lâyık görecek bir gençlik…

    bu gençliği karşımda görüyorum. maya tutması için otuz küsür yıldır, devrimbaz kodamanların viski çektiği kamıştan borularla ciğerimden kalemime kan çekerek yırtındığım, kıvrandığım ve zindanlarda çürüdüğüm bu gençlik karşısında uykusuz, susuz, ekmeksiz, başımı secdeye mıhlayıp bir ömür allah’a hamd etme makamındayım. genç adam! bundan böyle senden beklediğim, manevî babanın tabutunu musalla taşına, anadolu kıtası büyüklüğündeki dâva taşını da gediğine koymandır.

    surda bir gedik açtık; mukaddes mi mukaddes!
    ey kahbe rüzgâr, artık ne yandan esersen es! ..

    Allah’ın selâmı üzerine olsun! ”

    Gençliğe Hitabe Şiiri - Necip Fazıl Kısakürek Gençliğe Hitabe Şiiri - Necip Fazıl Kısakürek şiiri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Beste Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    Zamane Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    Sağ-Sol Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    Zarf Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    Bir Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    Hâtıra Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    Bunları da Okuyun

    Ben Mi? Evet… Şiiri – Ataol Behramoğlu

    21 Mart 2022

    Türkiye; Üzgün Yurdum, Güzel Yurdum Şiiri – Ataol Behramoğlu

    21 Mart 2022

    Aynalardan Uzakta Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    28 Aralık 2021

    İnşallah Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Aşık Veysel Şatıroğlu

    Şu Geniş Dünyaya Sığmayan Gönül Şiiri – Aşık Veysel Şatıroğlu

    Aşık Veysel Şatıroğlu

    Şu geniş dünyaya sığmayan gönül Şimdi bir odaya kapandı kaldı Bir dakka bir yerde duramaz…

    Sokaklarda Mızıka Çalma Çocuk Şiiri – Attila İlhan

    28 Aralık 2021

    Dîvân-ı İlâhîyât 91 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021

    Nedir Şiiri – Mahzuni Şerif

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Padişah-ı Aşka Olalı Nedim Şiiri – Seyrani

    29 Aralık 2021

    Arzıhal Eylesem Ettiğin Cevre Şiiri – Aşık Ömer

    29 Aralık 2021

    İptidadan Yol Sorarsan Şiiri – Şah Hatayi

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Abdurrahim Karakoç şiirleri Agah şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Karacaoğlan şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Ruhsati şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.