Bunları da Okuyun

    Aklın Serin Gözlemleri.kalbin Acı Deyişleri. Şiiri – Mihail Yuryeviç Lermontov

    29 Aralık 2021

    Kuşlar İçinde Bir Ak Kuş Şiiri – Kayıkçı Kul Mustafa

    29 Aralık 2021

    Ağlasak Şiiri – Celal Sılay

    29 Aralık 2021

    Gittiğin Şiiri – Adnan Azar

    29 Aralık 2021

    Yaşamayı Göze Almak Şiiri – Eray Canberk

    29 Aralık 2021

    Öğretmenim Şiiri – Sadettin Kaplan

    29 Aralık 2021

    Felek İle Şu Cihanı Bölüştük Şiiri – Aşık İsmail Daimi

    29 Aralık 2021

    Günaydın Şiiri – Necati Cumalı

    29 Aralık 2021

    Merdiven Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    28 Aralık 2021

    Geçti O Dans Günleri Şiiri – William Butler Yeats

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Nurullah Genç»Sana Sonbaharımda Kal Bile Diyemedim Şiiri – Nurullah Genç

    Sana Sonbaharımda Kal Bile Diyemedim Şiiri – Nurullah Genç

    Nurullah Genç- Nurullah Genç
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Diyemedim; evimde tutuklandı karanfil
    Diyemedim; maviye kan damladı içimden
    Bir hazân yıldızıydı mehtâbımda ellerin
    Sevgi midir, ısırgan dudaklı dilberlerin
    Gölgelerin kalbinde titreyen çiçekleri
    Sevgi midir körlerin bakışlarında yatan
    Rüzgârı, dalgaları, balıkları aldatan
    Yoksa gülüşün müdür kâtil aynalar gibi
    Sevecen bir ölümü öperek yanağından
    Gittin; çığlıklarını dinledim denizlerin
    Kaybolan martıları bul bile diyemedim
    Sana son baharımda kal bile diyemedim.

    Karanfil kokusuyla kuşatılan yüreğim
    Yaralı bulutların yağmurunda köz olur
    Merdiven kırılınca, tenhâlarda söz olur
    Puslu lâmbalar gibi yakarım düşlerimi
    Çalıntı bir kuşkuyu dağıtır bakışlarım
    Toprak beni çağırır kucağına her akşam
    Her gece bilinmeyen bir âyine başlarım
    Her sabah yokluğunu düşürürsün peşime
    Avuçlarım seninle doldururken gökleri
    Gittin; bir defa bile bakmadan güneşime
    Ruhumdan bu âteşi al bile diyemedim
    Sana son baharımda kal bile diyemedim

    Sevgi midir, kuşların göçerken aradığı
    Aldatılan lâlenin rahminde solan umut
    Sevgi midir, dirilen her ânı ölüm kokar
    Tüylerinde karayel gezinen kumruların
    Çöllerin dudağında inleyen şarkıları
    Yaralı arslanların kanıyla filizlenir
    Gözlerinde gizemli karartılar gizlenir
    Mahzun olur kitâbın sayfasında hûriler
    Yollarını beklerken ay bakışlı periler
    Gittin de, intihara gömüldü çehreleri
    Kaybolan yüzlerini bul bile diyemedim
    Sana son baharımda kal bile diyemedim.

    Balıklar her denizi sevdaya vatan bilir
    Balıklar yalnız suyun kollarında sevilir
    Göklerin tebessümü yayılır dalgalara
    Rüzgâra tutunurken gemicinin yüreği
    Gün batımı kırılır gemilerin direği
    Ben yine tanyerinde boynu bükük ve mâsum
    Bir kaptân-ı deryânın ufuklarında solan
    Bir hülyânın yurdunda büyüttüm izlerini
    Yosunların ardında ararken gözlerini
    Gittin; deniz kızları kurtuldu kafesinden
    Kıyılardan hüznümü al bile diyemedim
    Sana son baharımda kal bile diyemedim.

    Diyemedim; kalemler bana bakınca erir
    Diyemedim; pusula mâverâyı gösterir
    Bembeyaz kâğıtlara çizilen resimlerin
    Kahır damlattığımız isyankâr saçlarında
    Kaybolan, bir ressamın umudunun rengidir
    Sessizlik, çiğdemlerin açtığı ânda biter
    Dağların yarasına düşer alın terimiz
    Bir bilgenin kabrinde yitik bir harfe benzer
    Her gece yıldızları arayan ellerimiz
    Gittin; kirpiklerimde çürüdü papatyalar
    Kanayan feryâdımı bul bile diyemedim
    Sana son baharımda kal bile diyemedim

    Diyemedim; sokaklar yutuyor ışıkları
    Diyemedim; evlerin kirli mahzenlerinde
    Mahsur kalan, yağmurlu çocuk gülüşleridir
    Bir yangını emziren semenderin kalbinde
    Baharı kuşatırken anne hıçkırıkları
    Saatleri kıskanan babalar deliriyor
    Küfleniyor bir kızın gönlünün kırıkları
    Çöllerin eşiğinde tükenir bulutlarım
    Yalın bir akşam gibi gömülünce yasına
    Gittin suyu karanlık bir nehrin kıyısına
    Yanına cesedimi al bile diyemedim
    Sana son baharımda kal bile diyemedim

    Sen bütün nehirleri köle mi sanıyorsun
    Yücesinde ruhumu görmedin mi dağların
    Kıpkızıl seller akan vâdilerde ben varım
    Ben yürürüm yolların yokuşunda gün boyu
    Ben dururum yılanlı köşelerde çâresiz
    Ân olur, ovaların sevdasıyla çağlarım
    Ân olur, kuraklığın koynuna mahkûm deniz
    Kaybolan bir cennetin hasretiyle bin pâre
    Başımı taştan taşa vurur vurur ağlarım
    Oysa gamsız gidişin kasırgaydı ansızın
    Bahtımın esrârını bul bile diyemedim
    Sana son baharımda kal bile diyemedim.

    Say ki; bir avuç hüzün tohumudur gözlerim
    Say ki, çam kokusudur bakışlarım her akşam
    Uğursuz pelerinler vurulur evreninde
    Say ki, destur isteyen haramidir geceler
    Uyurken rüya görür bir cellâdın teninde
    Sıram gelir, hasretin çerâğını yakarım
    Sıram gelir, tutkular zindanını yıkarım
    Yanılgı düğüm düğüm tıkanır boğazına
    İyi ki, efkârımı bulaştırdın nazına
    Bıraktığın mendilde unutuldu sûretim
    İçimden bu azâbı al bile diyemedim
    Sana son baharımda kal bile diyemedim

    Usul usul yürüdüm gittiğin gün ansızın
    Güneşin batışını beklemeden yürüdüm
    Kapandım bir mâtemin tûfanında hücreye
    Esâret, çıngıraklı bir korkudur, bilesin
    Sevecen kırlangıçlar kurşunlanır ardımda
    Bıyıkları terleyen delikanlı mıyım ben
    Kanda mı boğulmuşum, eli kanlı mıyım ben
    Bir başıma dağların arasına düşmüşüm
    Çobanlarla ağlamış, hasreti bölüşmüşüm
    Gittin; feryâd-ü figân sızdı yalnızlığıma
    Yitik nağmelerimi bul bile diyemedim
    Sana son baharımda kal bile diyemedim

    O yerde parmakların bulutlara dokunsun
    O yerde fırtınalar fısıldasın türkümü
    Adımı birdenbire okusun çağlayanlar
    Âh çekince, o yeri yakacak ağlayanlar
    Farklıdır ötelerden bakışı bir tavşanın
    Farklıdır böceklerin yörüngesinde âlem
    Yazmalı, biliyorum, gittiğin ânı kalem
    Hangi deprem ejderin fermanıdır, yazmalı
    Kirpiklerinden isyan yağmurları sızmalı
    Gittiğin ân, burcunda dâre çekildi şiir
    Yanına bu sevdayı al bile diyemedim
    Sana son baharımda kal bile diyemedim.

    Nurullah GENÇ

    Nurullah Genç şiirleri Sana Sonbaharımda Kal Bile Diyemedim Şiiri - Nurullah Genç Sana Sonbaharımda Kal Bile Diyemedim Şiiri - Nurullah Genç şiiri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Unutuyorum Sensizliğe Alıştığımı Şiiri – Nurullah Genç

    Bu Son Mezar Kalbimde Hicranla Kazılan… Şiiri – Nurullah Genç

    Atladığı Eşiğe Şiiri – Nurullah Genç

    Aynalara Şiiri – Nurullah Genç

    Başka Zaman Gelirim Şiiri – Nurullah Genç

    Babasına Şiiri – Nurullah Genç

    Bunları da Okuyun

    Güç Sizde Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021

    Anadolu Acısı Şiiri – Yavuz Bülent Bakiler

    29 Aralık 2021

    Gün Batımı Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    28 Aralık 2021

    50. Yıl Hesabı Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Necip Fazıl Kısakürek

    Zehirle Pişmiş Aş Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    Necip Fazıl Kısakürek

    “Zehirle pişmiş aşı yemeğe kimler gelir? ” Dilsizce, yalnız Allah demeye kimler gelir?

    Yanlış Fetva İle Yola Gidilmez Şiiri – Pir Sultan Abdal

    29 Aralık 2021

    İzzetin Kadri Bilinmezdi Rezalet Olmasa Şiiri – Seyrani

    29 Aralık 2021

    Otuz Beş Yaş Şiiri – Cahit Sıtkı Tarancı

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Allah’tan Kanat İstedim Şiiri – Bahtiyar Vahapzade

    29 Aralık 2021

    Eski Libas Gibi Âşıkın Gönlü Şiiri – Seyrani

    29 Aralık 2021

    Kara Sakalım Şiiri – Aşık İhsani

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Pir Sultan Abdal şiirleri Karacaoğlan şiirleri Agah şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Ruhsati şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.