Bu demir Divriği dağlarından
ben soktum ulan ben soktum
bu namlu Divriği demirinden
ben döktüm ulan ben döktüm
bu ak bileklerde bu kara kelepçe
ben dövdüm ulan ben dövdüm
ben dövdüm ateşlerde bu kelepçeyi
bu biçimi bu demire ben verdim
şimdi kaysı çiçekleri tozutur geçer
şimdi şarap düşer kızgın bağlara
şimdi sevdiğimi alır giderler
güz oturur gözlerime daglar uy
varalım diyelim ki heeeey diyelim
nakişcana duralım korolarla diyelim
heeeeey diyelim heeeeey
yıkılır bu düzmeceler yıkılır
köprüler kurulur aydınlıklara
gelir birgün kaşla göz arasında
en gizli tomurcukların ucunda gelir
ekmeksiz evin yalnızlığında
kınasız parmakların bakışlarında
uykusuz gecelerin ardında gelir
halaylarla çıkalım korolarla duralım
heeeeey diyelim heeeeey
bu namlu Divriği dağlarından
bu candarma benim kapıbir komşum
bu türkü benim türküm çoğalır kanayarak
kelepçemin karaşında bir ak güvercin
ustam kessin ellerimi benim çocuk ellerimi
dağlar uy
uy dağlar