Bunları da Okuyun

    Âgâz-ı Gazeliyyât 146 Şiiri – Agah

    29 Aralık 2021

    Türk Şiiri – Ahmet Muhip Dıranas

    29 Aralık 2021

    Bir Memet Daha Şiiri – Fazıl Hüsnü Dağlarca

    29 Aralık 2021

    Birleşik Cephe Türküsü Şiiri – Bertolt Brecht

    29 Aralık 2021

    Gönderi Mesajı Şiiri – Enis Batur

    29 Aralık 2021

    Bir Portre İçin Taslak Şiiri – Ahmet Oktay

    21 Mart 2022

    Bulmak Şiiri – Erdem Bayazıt

    29 Aralık 2021

    Ten Orda Yırtılır Şiiri – Ahmet Oktay

    21 Mart 2022

    Aşk’a ve Umuda Bir Mezartaşı Şiiri – Fikret Demirağ

    29 Aralık 2021

    Müfredât 193 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Dönemler»Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi»Hasan Hüseyin Korkmazgil»Sonuçsuz Bir Telefon Konuşması Şiiri – Hasan Hüseyin Korkmazgil

    Sonuçsuz Bir Telefon Konuşması Şiiri – Hasan Hüseyin Korkmazgil

    Hasan Hüseyin Korkmazgil- Hasan Hüseyin Korkmazgil
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Bak Bedri dinle beni,
    Dinle beni ikigözüm kardeşim
    Yücel diyor ki Bedri
    (kapı çaldı bi dakka
    ……………….)
    Hayır Zeki değilmiş,
    Akın’mış gelen.
    Akın diyor ki Bedri,
    ‘Haltetmesin gelsin’ diyor.
    ‘Gelsin de söyleşelim,
    dadılık bitsin’ diyor.
    Kabarmış müzik damarı yine bizim Gürler’in.
    Dalgaların,durakların dumanını attırıyor
    Bağırıyor minör minör, barok dedikçe
    Ve gülüyor majör majör,
    dokundukça tellerine enformasyonun.

    Bırak şimdi çalışmayı, Hacettepe’yi
    Kemal’i de yatır artik be kuzum,
    Yatsın kerata.
    Sen dünyanın en iyi,
    Sen dünyanın en doçent,
    Sen dünyanın en baba
    babasısın be Bedri.
    Bilmez miyim ben seni!
    Bak şimdi dinle beni,
    Agostina kızmaz bana boş lafı bırak
    Hem kızacak ne var bunda be Bedri,
    Kadın değil, kumar değil be gözüm
    Biraz müzik,
    Biraz sanat,
    Biraz da laklak
    Hepsi bu.
    Geleceksin değil mi?
    Geliyorsun değil mi?
    Gelmelisin mutlaka.
    Bırak şimdi gülmeyi de ‘evet’ de.
    Hadi Bedri ‘evet’ de.
    Çok da güzel çay demledim tam senlik,
    vallahi çiçek gibi.
    Bir de güzel peynir var ki, harika.
    Bilmiyorum, ablan bulmuş,
    Kaçtan almış sormadım.
    Sormak neyi kurtarir ki be Bedri!
    Sele gitmiş değirmenin,
    şakşağı mı aranır ki!
    Ekonomi filan değil bu bizimkisi,
    Çürük yangın merdiveni be Bedri.
    Geliyorsun değil mi?
    Geleceksin değil mi?
    Gelmelisin mutlaka.

    Domates, yeşil biber, maydonoz,
    diri diri, kütür kütür
    tam senlik.
    Ekmek de taze Bedri,
    Ekmek de be kardesim ekmek de!
    Biz rakıya vuracağız besbelli.
    Sen çaya yumulursun.
    Ne yaparsın be Bedri,
    Arada bir çekmeden de olmuyor.
    Olmuyor be kardeşim olmuyor!
    Şu dinine yandığımın dünyası,
    baka baka içine gözlerimizin,
    ediyorlar içine günlerimizin.
    Hidrojen sallasan gıkı çıkmıyor.
    Sabır kayası da, sabır kayası…

    Hadi, hadi atla gel, bekletme bizi.
    Yücel’i bilmez misin be Bedri,
    Doktor değil mübarek,
    gecikmis tanrı.
    Çay devirir bardak bardak, üstüne rakı!
    Anlatırken sanırsın ki incesazdan Hüseyni,
    Ak gömleği geçirmesin sırtına,’Hipokrat Andı’.
    Bir de bahar bahar gülmez mi sana,
    Al başını çık dağlara.
    Yücel’i bilmez misin be Bedri,
    safi tümör celladı.
    ‘Kızdırmasın, gelsin’ diyor,
    ‘Bin kelleyi bir cidaya dizerim
    kızarsa beynim’ diyor.
    Gürler’se çoktan yerleşti enformasyon füzesine,
    yıldızlar arasında mekik dokuyor.
    Yüreğimi çikartmış koymuş masaya,
    beynimi çıkartmış koymuş masaya,
    insan denen karmaşığın dibini kurcalıyor.
    hayır hayır,
    buz koymuyor rakısına filozof doktor,
    DNA kullanıyor.
    Bana öyle geliyor ki azizim,
    DNA da az gelecek böyle giderse,
    bizimkinin hızına…
    Gürler’i bilmez misin be Bedri,
    alıyor da yüreğini insanın,
    yerine bülbül yerleştiriyor.
    Bu hekimsel coskunluğa gülüyor Akın,
    ‘ allah be ‘ diyor.
    Akın’ı bilmez misin be Bedri,
    simyacılık uzmanı,
    lokman çömezi.
    Yeni dönmüş dağlardan güneş kokuyor.
    Bol bol ot toplamış, keyfi yerinde
    ‘lokmancilik oynuyoruz aman be abi’
    deyip deyip emiyor aslan sütünü,
    anasonla koklasiyor kadehinde.
    Of be, of be!
    Amma da sakızlattık sözü be!
    Paveze de senin olsun,
    Maronetti de..
    Hadi artik, bırak artık, bırak şu çalışmayı.
    Kant da kalsın bu gecelik,
    Sossür de,
    Della volpe de..
    Yahu bırak Kroçe’ yi Bedri be
    Çaydanlıkta su kalmadı kardeşim,
    Bitirdi rakıları bu Doktor Gürler

    Alooo!
    Sesin gelmiyor Bedri!
    Kemal sen mi oynadın bu telefonla?
    Banyoda mı baban yavrum,
    Dönmedi mi dedin daha,
    Dönmedi mi Beytepe’den!
    Kemal yavrum, babanı istiyorum.
    Baban yavrum baban yok mu?
    Baban Kemal,
    Baban yavrum,
    nerde babacan?

    bak bedri dinle beni
    akin diyor ki bedri
    alooo?
    yücel diyor ki
    aloooo?
    gürler diyor ki bedri
    aloo?
    sesin gelmiyor bedri
    bedri sesin gelmiyor
    sustur su gürültüyü
    sustur su asansörü
    su radyoyu, su müziği
    su kenti sustur bedri!
    alooooo!
    alooooo!
    Kemal sen çık aradan!
    Ergun oğlum baban nerede?
    Ben Hüseyin, Agostina
    Agostina, ben Hüseyin!
    Kuzum neden yoksunuz,
    Neden kimse konuşmuyor bu telefona.

    Sıfırbirr dinle beni,
    Sıfırüç dinle beni,
    Heey ptt nerdesin?
    Sıfıriki nerdesin,
    Bozukluk var nerdesin,
    Konuşmuyor nerdesin?
    Sıfırsekiz, sıfırdokuz
    Ahmet, Mehmet, Roma, Berlin, Moskova,
    Ses vermiyor Ankara
    Ses vermiyor nerdesin!
    Sen bakıver Gürler şuna,
    Sen bakıver Yücel şuna,
    Akın, şuna sen bakıver kardeşim,
    Ses vermiyor bütün dünya,
    Ses vermiyor nerdesin!

    Yoruldum be çocuklar!
    Bunaldım bağırmaktan
    Kocaldım be çocuklar!
    Unuttum neresiydi,
    Bilmiyorum nerdedir,
    Nasıldır bilmiyorum.
    Bir yerler vardır elbet,
    bildirin bir yerlere çocuklar.
    ‘Geceler bozuk’ deyin,
    ‘Gündüzler bozuk’ deyin,
    Yaşamak be çocuklar
    ‘yaşamak bozuk’ deyin.
    Bildirin bir yerlere çocuklar,
    Aylara, yıldızlara, mars’lara, merih’lere
    bir bilen yok mu sorun,
    bir gören yok mu sorun,
    sorun Bedri kardeşi!

    Ne de güzel çay yapmıştım,
    Ne de güzel peynir vardı,
    Ekmek de taptazeydi………

    (11.07.1979-Ankara)

    O akşam beş kisiydik orada/Biri Gürler İliçin’di biri O/Biri Yücel
    Kanpolat’tı, biri O/Biri Akın Çubukçu’ydu, biri O/Biri bendim, biri O.
    O akşam dört kişiydik orada/beşinci yoktu/Bedrettin yatıyordu
    Karşıyaka’da’da/Kurşun yemiş,karnı toktu.

    Hasan Hüseyin Korkmazgil şiirleri Sonuçsuz Bir Telefon Konuşması Şiiri - Hasan Hüseyin Korkmazgil Sonuçsuz Bir Telefon Konuşması Şiiri - Hasan Hüseyin Korkmazgil şiiri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Dayan Dayanabilirsen Şiiri – Hasan Hüseyin Korkmazgil

    Yineli Şiiri – Hasan Hüseyin Korkmazgil

    Bu Demir Divriği Dağlarından Şiiri – Hasan Hüseyin Korkmazgil

    Birinci Kaçış Şiiri – Hasan Hüseyin Korkmazgil

    Ben Sevdim Güzelleşti Şiiri – Hasan Hüseyin Korkmazgil

    Kardeşlerim Kan İçinde Şiiri – Hasan Hüseyin Korkmazgil

    Bunları da Okuyun

    Kocaman Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021

    Bir Tatar Şairinin Sözleri Şiiri – Abdullah Tukay

    29 Aralık 2021

    Bu Kızlar Böyle Midir Abla Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021

    Eğik Yağmurlar Şiiri – Adnan Özer

    29 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Pir Sultan Abdal

    Bizim İçtiğimiz Dolu Şiiri – Pir Sultan Abdal

    Pir Sultan Abdal

    Bizim içtiğimiz dolu Doluların dolusudur Ela gözlü mestaneler Şah Ali’nin kuzusudurOl Şahtan gelen gaziler Gönül…

    Boş Bıraktın Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021

    Dîvân-ı İlâhîyât 73 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021

    Alnımla İlgilenmeliyim Şiiri – Akif Kurtuluş

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Ali’nin Sırrını Mustafa Bildi Şiiri – Kaygusuz Abdal

    29 Aralık 2021

    Gündelik Şiiri – Eray Canberk

    29 Aralık 2021

    Zalimin Zulmünden Yıkıldı Cihan Şiiri – Seyrani

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Ruhsati şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Karacaoğlan şiirleri Agah şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.