Sırf artan düzensizlik yüzünden
bizim sınıf kavgası kentlerimizde
çoğumuz şu yıllarda karar verdik
daha fazla söz etmemeye
deniz kıyısındaki kentlerden, çatılardaki kardan,
kadınlardan,
mahzendeki olgun elmaların kokusundan,
etin duygularından
bir insanı insan yapan ve onu şişmanlatan tüm şeylerden.
Ama gelecekte yalnız düzensizlikten söz etmeye
ve böylece tek yanlı, kısır olmaya karar verdik,
ve politika işine adamakıllı dalmaya,
ve diyalektik ekonominin kuru ve ‘aşağılık’ sözcüklerini
kullanmaya.
Kar tipilerinin (bu tipiler, biliyoruz, sadece soğuk değil)
sömürünün, çekici kadın etinin, sınıflı adaletin
böylesine korkunç, böylesine sıkışık, bir arada yaşamaları
bu kadar çok yönlü bir dünyanın içimizde onaylanmasını
doğurmasın diye
ve zevk alınmasın diye çelişkilerinden
böylesine kanlı bir yaşamın.
Anlıyorsunuz.