Kim bu süvari, geceyarısı fırtınada giden?
Bir Baba ve çocuğu, atın üstünde binen
Oğlanı kollarıyla emince sarmış
Sımsıkı ve sımsıcak tutmuş, sormuş;
Oğul, neden korku içinde suratını gizlersin? –
Sen Baba, Gürgen Kralını görmezmisin?
Gürgen Kralını, tacı ve şanıyla? –
Oğlum, o sadece bir sis kuşağı.-
‘Gel Çoçuk, gel, benimle gel!
Güzel oyunlar oynarım seninle, gel;
Sahilde kimi rengarenk çiçekler var,
Annemin kimi altın sarısı elbisesi var.’
Baba, Babacığım! Duymazmısın,
Bana Gürgen Kralı neler söylüyor? –
Sakin ol, uslu kal, aman evladım;
Kuru yapraklarda yeller fışıldıyor-
‘Benimle, Şeker Oğlan, sen gelmek istermisin?
Kızlarım seni beklesinler, birbirinden güzeller;
Kızlarım gecelerin Reihn’ini sürerler,
Ve seni sallar, okşar, şarkılarıyla ser severler’
Baba, Babacığım! Görmezmisin orada
Gürgen Kralının kızlarını karanlıkta? –
Oğul, Oğlum, tabiki görüyorum,
Çorak çayırlar bayağı sol ışıldıyor.-
‘Seni seviyorum, endamın beni deli ediyor;
Gönüllü vermezsen, zorla alırım! ’ diyor
Baba, Babacığım! Şimdi bana dokunuyor!
Gürgen Kralı bana acı veriyor!
Babanın hali perişan, aha nal toplayacak,
Kuçağında çocuk, inim inim inliyor ancak,
İşte vardı, ulaştı son kıvraklığıyla, sefil;
Kuçağında çoçuk, ölmüş, zavallı rezil.
Çeviren: Musa Aksoy
Not: Gürgen Kralı bir Babanın geceleyin atla seyrini anlatır. Çocuğunun yüksek ateşi vardır, ve kabuslarında ‚Gürgen Kralının’ endamını görür, ondan babasına sığınırcasına endişelenir. Baba oğluna teselli vermeye çalışır ve onun hayallerini gerçeklere benzetmeye uğraşır, misalen sis, yaprakların hışırtısı, ağaçların pırıltısı… gibi. Lakin çocuk gitgide huzursuzlaşır, ateşinden fantezilerindeki mahluklardan iyice korkar. Bu kuşkulu suretler – ‚Gürgen Kralı ve Kızları’ – çocuğun bakış açısından şekillendirilir ve dolayısıyla hakikiymişcesine gözetlendirilir. Neticesinde oğlan bir çığlıkla tamamen çaresizliğini belirtmeye çalışır, Baba tümüyle çilelenir ve nal toplarcasına atı tepikler, yurduna varmaya can atar. Sonunda anlar ki, çocuğu çoktan ölmüştür.
Alman edebiyatında tartışmasız yerini almış bu balat, sayısızca yeniden bestelendirilmiş ve/ya seslendirilmiştir: Franz Schubert, Ludwig van Beethoven, Carl Loewe….