Bunları da Okuyun

    Ustranın Ağzında Şiiri – Attila İlhan

    28 Aralık 2021

    Ayıp Resimler Şiiri – Attila İlhan

    28 Aralık 2021

    İndim Gittim Diyarbeyirin Düzüne Şiiri – Ignac Kunos

    29 Aralık 2021

    Antik Acılar Şiiri – Sunay Akın

    20 Mart 2022

    Canı Birleştirdik Canana Geldik Şiiri – Aşık İsmail Daimi

    29 Aralık 2021

    Başım Belada Şiiri – Yusuf Hayaloğlu

    28 Aralık 2021

    Saymadılar Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021

    İşte Sessizlik Sesimizle Buluşuyor Şiiri – Tuğrul Asi Balkar

    29 Aralık 2021

    Otuz İki Farzı Bilmeyen Kişi Şiiri – Teslim Abdal

    29 Aralık 2021

    Hayatım Şiiri – Henri Michaux

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Dönemler»Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)»Abdülhak Hamit Tarhan»Son Tab’a Mukaddime Şiiri – Abdülhak Hamit Tarhan

    Son Tab’a Mukaddime Şiiri – Abdülhak Hamit Tarhan

    Abdülhak Hamit Tarhan- Abdülhak Hamit Tarhan
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Makber’le Ölü sükût ile feryâddır. Yâhûd birer sükût-ı enîn-âlûddur.

    Makber dediğimiz leyl-i muzlimden doğan bu ölü, âtide bir gün hakîkat gibi uryan veya kefen-pûş-ı acz ü isyan, bir tayf-ı şebrev hâlinde, eminim ki, bir Hacle’ye de girecektir.

    Bu mevlûd-ı hissiyât-velûdun sadâsı işitilmez, fakat duyulur. O mehd-i sermediyyet-ahdin sükûtu bir nevi’ ilhâmdır. Meâline akıllar ermez, fakat kalblerde mânîdâr olur.

    Ben ihtiyarladıkça Ölü tazeleşecek, Makber tazelenecektir. Niçin mi? Arzedeyim:

    Makber’i edebî hayatımızın kabristânı gibi yâd edişim mahzâ edebiyat nokta-i nazarından bir tevcîhdir.

    Yoksa bu mahşer-i dünyevî-i beşerde hayât ile memât bâki oldukça, bu kubbe-i nîlgûn-ı hilkatte sükût ile feryâd devam ettikçe ve insanlarda hissiyât bulundukça Makber’le Ölü’nün hayâtı, yâhûd bu iki eserin muhteviyâtı için zevâl ü fenâ tasavvur olunamaz.

    Her ferd-i zî-rûh bir gün benim gibi musâb u mecrûh olacak, benim gibi hissedecek, benim gibi ağlayacak ve hiç görmemiş, ziyaret etmemiş olduğu Makber’le Ölü’yü kendi kendine ve mintarafillah okumuş, ezberlemiş bulunacaktır.

    Makber her fâni için ebedî bir darbe, Ölü her dünyevî için mânevî bir türbedir. Bunlarda bir hüviyyet-i şi’riyye, bir tabiat-ı edebiyye, velhâsıl bir hayât-ı san’at taharrisine tasaddi nebbâşâne bir taaddi olur. O yolda bir zâir için Makber taş kesilir, Ölü sırıtgandır. Ve ben zâirin o yoldasını bir kahraman-ı hüner gibi telakki etmem. O bir edebiyat arslanı değil, belki bir mâneviyat sırtlanıdır.

    Ömrüm vefa ederse Ölü ile Makber birçok âsâr-ı âtiyeye rehber olabilir. Ve onlar, tenkidât-ı edebiyyeyi kemâl-i fahr ile karşılayacak şeyler olmak ihtimâli vardır. Zâten bundan evvelki müellefât-ı hakîrânemin her sahîfesi küşâde ve mâlâmâl-i kusur u ihmal, her türlü taarruz ve tenkide âmâde bulunuyor, yırtıcı kalemlere açık sahîfeler! .. -Ancak ağlayanlara gülünmez, feryâd takbîh ve tevbîh edilmez.- Âh, Hâlık’la mahlûk arasında bir rast-gâhtır.

    Bu iki kitâbın sâhibi mümkin ve muammer olup da meselâ yetmiş yaşına erdiği zaman, o iki âh-ı cangâh otuz yedi seneden beri rû-be-râh-ı İlâh olmuş olacak ve onlara, kim bilir, esnâ-yı seferde daha ne vâveylâlar katılacak, fakat bu kâfile-i iftirânın son rehrevi bir sükût-ı ebedî olacaktır.

    Bunun için -sükût ile feryâd- bâki oldukça demiştim. Ve Ölü ile Makber işte yalnız bu itibar ile dâima taze vü ter kalacak; üslûbu, elfâzı ne kadar herem ve kıdem kesbederse etsin.

    Diyebilirim ki Makber’le Ölü benim eserim değil, yâdigâr-ı rûzgârdır. Yâhûd benim eserimdir, hiçliktir, fakat pâydârdır.

    Viyana, 15 Mayıs 1922

    Abdülhak Hamit Tarhan şiirleri Son Tab’a Mukaddime Şiiri - Abdülhak Hamit Tarhan Son Tab’a Mukaddime Şiiri - Abdülhak Hamit Tarhan şiiri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Sahra Şiiri – Abdülhak Hamit Tarhan

    Sevgi Şiiri – Abdülhak Hamit Tarhan

    Ziyaret Şiiri – Abdülhak Hamit Tarhan

    Nağme Şiiri – Abdülhak Hamit Tarhan

    Makber’in Mukaddimeleri Şiiri – Abdülhak Hamit Tarhan

    Büyük Gazi’ye Şiiri – Abdülhak Hamit Tarhan

    Bunları da Okuyun

    Sabah Şiiri – Ahmet Hamdi Tanpınar

    29 Aralık 2021

    Gönül Şiiri – Abdullah Tukay

    29 Aralık 2021

    Kösnül Sevgi Şiiri – Ali Cengizkan

    29 Aralık 2021

    Denizin Delisi Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Ahmet Telli

    Konuğum Ol Şiiri – Ahmet Telli

    Ahmet Telli

    Bir akşam konuğum ol oturup konuşalım biz bize Anıların çubuğunu yakıp uzatalım geceyi biraz Geçmişe…

    Bu Gönül Şiiri – Eşrefoğlu Rumi

    29 Aralık 2021

    Bektaş-ı Veli’nin Yolun Bilmeyen Şiiri – Kul Himmet

    29 Aralık 2021

    Sevgilim Şiiri – Akgün Akova

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Senden Kurtul Sana Kaç Şiiri – Feyzi Halıcı

    29 Aralık 2021

    Bildirge Şiiri – Victor Jara

    29 Aralık 2021

    Müfredât 89 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Ruhsati şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Agah şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Karacaoğlan şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.