Bunları da Okuyun

    İstanbul Neyin Nesi Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    28 Aralık 2021

    Deli Şarkısı Şiiri – Emile Verhaeren

    29 Aralık 2021

    Parelendimi (Sarı Turnam) Şiiri – Hekimhanlı Esirî

    29 Aralık 2021

    Bir Gece Şiiri – Mehmet Akif Ersoy

    28 Aralık 2021

    İmgesi Kendinden Kalın Şiiri – Yılmaz Erdoğan

    28 Aralık 2021

    Kapı Kitli Cüzdan Cepte Para Yok Şiiri – Aşık Veysel Şatıroğlu

    29 Aralık 2021

    Nerden Gelip Nereye Gidiyoruz Şiiri – Nazım Hikmet Ran

    20 Mart 2022

    Hayalşehir Şiiri – Yahya Kemal Beyatlı

    28 Aralık 2021

    Sigara Kağıdına Yazılan Şiir Şiiri – Cihan Oğuz

    29 Aralık 2021

    Güzel Şey Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    28 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Dönemler»Cumhuriyet Dönemi»Ahmet Hamdi Tanpınar»Paris’te İlk Günler Şiiri – Ahmet Hamdi Tanpınar

    Paris’te İlk Günler Şiiri – Ahmet Hamdi Tanpınar

    Ahmet Hamdi Tanpınar- Ahmet Hamdi Tanpınar
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Her cinsten, her milletten, her yaştan bir insan kalabalığı, gece en geç vakte kadar dolup boşalan kahveler, dansingler, tiyatrolar, en unutulmuş semtlerden nehrin iki yakasına doğru akan ve orada sahafların kasalarında biriken kitaplar, resimler, prodüksiyonlar, antikacı dükkânlarının, galerilerin, sergilerin bitmez tükenmez bolluğu, Pigalle’in, Monmartre’ın, Clichy’nin şehri hiç durmadan ve daima bir Dufy kompozisyonunun hafifliği ile, renkli kadın çamaşırları gibi geceye fırlatan ışıkları, garların her nefeste önlerindeki meydanları, kahvelerin tenteleri ve apartmanların çatılariyle beraber yutan, sonra lâhzasında korkunç bir sallantıda yerlerine iade eden dev ağızları, binlerce ağızdan sakızlanan fransızca, zenci âşık, şimalli sevgili, önünüzde bir takunya gibi tıkır tıkır yürüyen Japon kızı, yanıbaşınızda dikilen ve bir metre tepenizden size yolunu soran İskoçya’lı rahip, adım başında beyaz perde ciddiyetiyle öpüşen çiftler ve kahvelerin mahremiyetinde pek inanmadan onları taklit eden yaşlılar, san’at eserlerini lüzumsuz kılan vitrinler, büyük bahçelerin gök yüzünü mavi bir kumaş gibi kesip biçen hendesesi, küçük meydanların eski gravür sükunetleri, fıskiyelerin yalancı elmas çağlayanları, Louvre’dan Etoile’e doğru Bonnard renkleriyle kabaran akşam ve birdenbire bulunduğunuz caddeyi sarışın tebessümünün etrafında toplayan genç kadın ve onun insaniyet namına sizinle dostluğa hazırlanan at yapılı köpeği… İşte ilk günlerin Paris’i.

    Henüz hiç birini kendi zamanımıza katmak fırsatını bulamadığınız, araya eşya ve insanlara hem kendileri, hem de sizden bir parça olmak imkânını veren o derunî fasılayı koyamadığınız için hepsi beraber ve iç içedir; hepsi birbirinden doğar ve birbirinde kaybolur. Hugo’nun evinin önünde akasya, Arc de Triomphe’un boşluğundan fırlar, Belford arslanı Delacroix’nın atölyesinin önündeki küçük meydanda mübalağalı yelesini kabartır. Sainte-Chapelle bir yangın feneri gibi Eiffel’in tepesine asılır ve Notre-Dame ile Louvre birbirine yapışık yürürler. Yalnız Seine nehri kendisidir. Her aralıktan bulanık ve uslu suların can sıkıntısını tekrarlar. Elinizdeki rehber istediği kadar bulvarları, caddeleri, sokakları başladıkları, bittikleri sokak, cadde ve bulvarlarla size anlatmaya çalışsın, hiç bir şeyi birbirinden ayırmak, sökmek kabil değildir. Bu acaip ve sürekli bayramda, bu üst üste ve cömert ziyafette birdenbire hiç bir şey düşünemez ve hatırlamaz olursunuz. Sanki çok hafif ve sihirli bir içki ile sarhoş olmuşsunuz. Etrafınızda bir yığın gizli varlık vardır. Girdiğiniz kahvelerde, anlattıkları hasret bir bıçak gibi tene yapışan Fransız türkülerinin acılığına benzeyen bir acılıkla içinize yerleşen, onlar gibi size hiç yaşamadığınız bir mazinin hasretini aşılayan, keskin kokulu Gauloise dumanlarının doldurduğu havada hakikaten görmekte olduğunuz çehrelerden büsbütün başka çehreler yüzer, çok âşinâ bakışlar sizi takip eder, fakat hiç birini tutamazsınız. Çünkü isimler de eşya gibi birbirine takılmış gelirler. Çünkü şehir hiç unutmadığı mazisini de yaşadığı an gibi size toptan verir; bu yüzden hiç bir hayal, tam ve bütün değildir; hiç bir düşünceyi sonuna götürmek imkânı yoktur. En iyisi, her şeyi bırakmak, yeni doğmuş bir insan gibi bu selde sürüklenmektir. Bir an bu zenginlikten sıyrılmak ve sadece kendiniz olmak için olduğunuz yerde gözlerinizi kaparsınız. Fakat kabil mi?

    Hemen gene o an kulağınızda başka ve ikinci bir Paris, kend
    ……….
    ……….

    Ahmet Hamdi Tanpınar şiirleri Paris’te İlk Günler Şiiri - Ahmet Hamdi Tanpınar Paris’te İlk Günler Şiiri - Ahmet Hamdi Tanpınar şiiri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Zaman Kırıntıları Şiiri – Ahmet Hamdi Tanpınar

    Yavaş Yavaş Aydınlanan Şiiri – Ahmet Hamdi Tanpınar

    Uyanma Şiiri – Ahmet Hamdi Tanpınar

    Yaşadığım Gibi Şiiri – Ahmet Hamdi Tanpınar

    Bendedir Korkusu Şiiri – Ahmet Hamdi Tanpınar

    Şiir Şiiri – Ahmet Hamdi Tanpınar

    Bunları da Okuyun

    Borçlu Öleceğim Herkese Şiiri – Ahmet Oktay

    29 Aralık 2021

    Zahmet Olmazsa Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021

    İzin Verirsen Artık Bize Taşınmak İstiyor Şiiri – Akgün Akova

    29 Aralık 2021

    Geri Çekiliyoruz Şiiri – Altay Öktem

    29 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Alper Gencer

    Yukarı Doğru İnen Kepenkler Şiiri – Alper Gencer

    Alper Gencer

    adamlar sabahtan beri önümde mezar kazıyorlar güneşli havanın içinde dolanan sert bir rüzgar var cennet…

    Müfredât 6 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021

    Dua – 2 Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021

    Dîvân-ı İlâhîyât 122 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Kendine Şiiri – Kağızmanlı Hıfzı

    29 Aralık 2021

    Gel Ne Zaman İstersen Şiiri – Sadettin Kaplan

    29 Aralık 2021

    Gelende (Yüce Dağlar) Şiiri – Köroğlu

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Pir Sultan Abdal şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Agah şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Ruhsati şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Karacaoğlan şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.