Anlı şanlı yaşadım, bir alay süs, şatafat;
Dış varlığa bu kadar özenmek neye yarar?
Sonsuzluğa erişmek için bunca temel at,
Hepsi de çöküp gider, kısacık yaşamı var.
Az mı gördük, ikbalde tantanayla yaşarken
Nimetlerin bedeli yüzünden kimler bitti;
Yalın zevki bırakıp debdebeye koşarken
Zavallı eyyamcılar okka altına gitti.
Bense senin gönlünde yaltaklanırım sana,
Al şu armağanımı, yoksul ama yürekten;
Düzmece, düşük şeyler karışmamıştır ona,
İşte değiş-tokuş bu: sana karşılık sırf ben.
Vazgeç iftiralardan, özentileri bırak,
Hep kara çalsalar da gerçek ruh kalır ak pak.