Bunları da Okuyun

    Sana Bir Sözüm Var (Yoldadır) Şiiri – Köroğlu

    29 Aralık 2021

    Doğa – Yılan – Kadın – Ana Şiiri – Cahit Zarifoğlu

    29 Aralık 2021

    Yaşamıştım Aklımda Kalmış Özür Dilerim Şiiri – Mevlâna İdris Zengin

    29 Aralık 2021

    Ben Yazarken KendiYüzüme Tükürüyorum” Şiiri – Cezmi Ersöz

    28 Aralık 2021

    Her Akşam Bu Odada… Şiiri – Ziya Osman Saba

    29 Aralık 2021

    Artı Sonsuz Şiiri – Attila İlhan

    28 Aralık 2021

    Sevenin Ömrü Bitmez Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    28 Aralık 2021

    Hey Ağalar Hangi Derde Yanayım Şiiri – Aşık Kerem

    29 Aralık 2021

    Resim Ve Resim Tarihi Şiiri – Ahmet Telli

    28 Aralık 2021

    Yuvarlağın Köşeleri-Konumuz Düşünmek-Etika-Birinci Bölüm-94 Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Yabancı Şairler»Pablo Neruda»Oğulları Ölen Analara Türkü Şiiri – Pablo Neruda

    Oğulları Ölen Analara Türkü Şiiri – Pablo Neruda

    Pablo Neruda- Pablo Neruda
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Onlar ölmediler yok,
    Ateş fitilleri gibi:
    Dimdik ayakta,
    Barut ortasındalar!

    Karıştı, bakır tenli
    Çayır çimene,
    Karıştı,
    O canım hayalleri:
    Zırhlı bir rüzgâr,
    Perdesi gibi;
    Bir set gibi:
    Kızgın çehreli,
    Göğüs gibi:
    Göğün görünmez göğsü gibi!

    Analar, onlar ayakta
    Buğday içindeler, onlar,
    Yücelerden yüce dururlar:
    Dünyayı doruktan seyreden,
    Bir öğle güneşi gibi.
    Bir çan darbeleri gibi,
    Onlar.
    Ölmüş gövdeler arasında,
    Zaferi çekiçleyen bir ses gibi
    Onlar,
    Kara bir ses gibi.
    Ey canevinden vurulmuş,
    Toz duman olmuş bacılar!
    İnanın oğullarınıza.
    Kök oldu onlar,
    Sade kök:
    Kan suratlı,
    Taşlar altında.
    Karışmadı toprağa,
    Dağılmış kemikçikleri.
    Ağızları ısırır hala,
    Kuru barutu;
    Ve demir bir okyanus gibi,
    Titreşirler hâlâ.
    Ben ölmedim, der,
    Yumrukları;
    Yukarı kalkık yumrukları,
    Daha.

    Bunca yere düşmüşlerden,
    Yenilmez bir hayat doğar:
    Bir tek beden olur,
    Analar, bayraklar, çocuklar,
    Hayat gibi canlı tek bir beden;
    Bir yüz bekler karanlıkları,
    Ölü gözleriyle,
    Kılıcı dopdolu,
    Dünya ümitlerinden.

    Dursun,

    Dursun yas esvaplarınız.
    Yığın derleyin,
    Gözyaşlarınızı;
    Bir metal oluncaya kadar:
    Bununla vuracağız,
    Gündüz gece;
    Bununla çiğneyeceğiz,
    Gündüz gece;
    Bununla tüküreceğiz
    Gündüz gece
    Kin kapılarını,
    Kırıncaya kadar.

    Oğullarınızı bilirdim,
    Unutmadım acılarınızı.
    Ölümleriyle nasıl kıvandıysam,
    Hayatlarıyla da öyleyimdir.
    Onların gülüşleridir:
    Karanlık atölyeleri ışıtan.
    Her gün metroda, yanıbaşımda:
    Onların ayak sesleridir,
    Çın çın.
    Akdeniz portakallarında,
    Güney ağları içinde;
    Yapılarda,
    Basımevi mürekkeplerinde;
    Kalplerini tutuşur gördüm onların,
    Güçle, yangınla.

    Ben de sizler gibiyim, analar.
    Benim kalbim de yas dolu, ölüm dolu.
    Gülüşlerinizi öldüren kanla,
    Serpilip gelişmiş;
    Bir orman gibidir kalbim.
    Günlerin kahredici yalnızlığı,
    Uyanışın sisli öfkeleri
    Girmiştir içine.

    Susamış sırtlanları,
    Bitip tükenmez ürmeleriyle
    Afrika’dan gürleyen hayvan sesini;
    Öfkeyi, iniltileri, hoş görmeleri,
    Bırakın, bir yana bırakın.
    Ölümün ve tasanın
    Çemberinden geçmiş analar,
    Doğan ulu günün ortasına bakın:
    Bu topraktan güler ölüleriniz.
    Kalkık yumrukları titrer,
    Buğdayın üstünde,
    Bilesiniz.

    Oğulları Ölen Analara Türkü Şiiri - Pablo Neruda Oğulları Ölen Analara Türkü Şiiri - Pablo Neruda şiiri Pablo Neruda şiirleri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Yargıçlar Şiiri – Pablo Neruda

    Uyansın Oduncu Şiiri – Pablo Neruda

    Toqui Kaupolikan Şiiri – Pablo Neruda

    Tembel Şiiri – Pablo Neruda

    Pedro Valdivia’nın Kalbi Şiiri – Pablo Neruda

    Savaşan Toprak Şiiri – Pablo Neruda

    Bunları da Okuyun

    Bu Dert Beni Adam Eder Şiiri – Ataol Behramoğlu

    21 Mart 2022

    Tanrıya Sesleniş Şiiri – Arif Nihat Asya

    29 Aralık 2021

    Akıntı Şiiri – A. Kadir Bilgin

    29 Aralık 2021

    Harput Şiiri – Asaf Halet Çelebi

    29 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Özdemir Asaf

    Tohum Şiiri – Özdemir Asaf

    Özdemir Asaf

    Öyle bir kelime söylesem ki deyorum, Dışarıda bir başkası kalmasa.

    Yalnız Şiiri – A. Kadir (Abdülkadir Meriçboyu)

    29 Aralık 2021

    Ağla Sazım Ağlanacak Zamandır Şiiri – Neşet Ertaş

    29 Aralık 2021

    Müfredât 160 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Marizibill Şiiri – Guillaume Apollinaire

    29 Aralık 2021

    Müfredât 117 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021

    Çatanaların Sesinden Uzakta Şiiri – Necdet Evliyagil

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Agah şiirleri Karacaoğlan şiirleri Ruhsati şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.